WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ziynet ve mehir alacağı davasında ziynet alacağında kısmen, mehir alacağında tümü yönünden kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, mehir senedindeki ifadenin anlamı ve ispat külfetinin hangi tarafta olduğu, görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci, 2nci, 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 3....

    ve onların borçlarını ödendiğini, düğün ve nişanlarında davacıya 11 adet 15'şer gr'lık burma bilezik, 12 adet içi dolu bilezik, 2 adet Cumhuriyet altını, 15 adet yarım altın, 53 adet çeyrek, 150 Euro, 200 USD. takıldığını, bu takıların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı 06.05.2015 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesinde belirttikleri ziynet eşyasından 6 adet 15 gr'lık burma bileziğin, bir cumhuriyet altınının ve bir çeyrek altının davacının kız kardeşine borç olarak verildiğini, 09.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda dava dilekçesine göre yapılan hesaplama üzerinden, kardeşine borç verdiği ziynet miktarı düşülerek, kalan kısmının hüküm altına alınmasını talep etmiş, 14.07.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle 6 adet burma bileziğini davacının ablasına borç olarak verdiğinden 11 adet 15'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dilekçesiyle düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu birdaha da geri verilmediğini beyanla dilekçesinde miktar ve cinslerini açıkladığı ziynet eşyalarının aynen yada bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise ziynet eşyalarının iddia edildiği kadar olmadığı gibi bizzat davacının çektiği krediden kaynaklanan kendi borcu için davacı tarafından bozdurulduğunu savunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile ... 4. Aile Mahkemesinin 2012/409 Esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalının düğünden hemen sonra kendisine haber vermeden düğünde takılan 46 adet çeyrek altın, 3 adet cumhuriyet altını, 3 adet yarım altın, 16 adet bilezik, 1 adet altın set ve bir miktar paradan oluşan takıları sattığını, takılardan elde ettiği parayı nereye harcadığını da söylemediğini beyanla, takılarının aynen iadesi ya da bedeli olan 39.033,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava; taşınmaz ve araçtan oluşan düğün hediyeleri ile davalı eşte bulunan ziynet eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, taşınmaz ve araca yönelik olarak açılan dava, Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlık niteliğinde olup, mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili bulunmadığına, bu tür davaların çözümü Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesi'ne değil, genel mahkemelere ait olduğuna göre mahkemece yazılı nedenlerle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyalarının davalı eş tarafından alınarak iade edilmediğini...

            Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün açıklandığı şekilde HMK 353/1- b/2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Antalya 6. Aile Mahkemesi'nin 30.09.2020 tarih, 2014/314 esas ve 2020/445 karar sayılı kararının hüküm kısmındaki davacı erkeğin dava dışı Pelin'e ödenen paradan kaynaklanan alacak istemi yönünden verilen görevsizlik kararının (ilk derece mahkemesi kararının 5 no'lu bendi) KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine....

            Aile Mahkemesi'nin 2019/9 Esas, 2019/3 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma dosyasının incelenmesiyle davacının mahkeme içi ikrar niteliğinde olan 07/01/2019 tarihli duruşmadaki beyanında "eşyalar konusunda da her hangi bir ihtilafımız yoktur, birbirimizden mal rejimi ve ziynet eşyası da dahil olmak üzere her hangi bir kişisel hak ve alacağımız kalmamıştır, dosyaya sunduğumuz 07/01/2019 havale tarihli protokol doğrudur" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının bu beyanı uyarınca davacının mal rejimi tasfiye alacağı ve ziynet eşyası alacağının ve hakkının kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda ilk derece mahkemesince davanın reddi kararında ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....

            Aile Mahkemesinin 2020/39- 133 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın temyiz incelemesinde olduğunu, davalının mehir senedi ile 250 gram altının müvekkiline verileceğini taahhüt ettiğini ancak edimini yerine getirmediğini, 250 gram altının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istediklerini, müvekkiline nişan ve düğünde ziynet eşyası takıldığını, ziynet eşyalarından 5 adet çeyrek altın ve 125,86 gram ağırlığında 5 adet 22 ayar bileziğin 24/12/2018, tarihinde 22 ayar zincirin 01/01/2019 tarihinde davalı tarafından bozdurulduğunu, 14 adet çeyrek altının da davalı tarafından bozdurulduğunu, davalının 24/12/2018 tarihinde bozdurduğu ziynet eşyaları ile aynı gün 34 XX 847 plaka sayılı aracı satın aldığını, diğer ziynet eşyalarından elde ettiği kazançla bedelli askerlik borcunu ve düğün salonu borcunu ödediğini, ziynet eşyalarından araç alınan kısma ilişkin değer artış payı talepleri olduğunu, geriye kalan zincir ve 14 adet çeyrek altının aynen iadesine, mümkün...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından davanın reddedilen kısmı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, davalılar tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, senede dayalı ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından kendisinden alınıp iade edilmediğini ispat ettiği, bu tip davalarda eşyanın akıbetinin haliyle tanık beyanıyla ispat edilebileceği, tanıkların taraflarla yakınlık durumunun, beyanlarını değerden düşüren bir durum olmadığı, tanıkların olmamışı ifade ettiğine dair bir tespitin de dosyaya yansıtmadığı, davacı kadına takılan ziynet eşyasının cins ayar ve gramı konusunda tanıkların net bilgisinin bulunmadığı, erkeğin zaten talep edilen eşyanın cins ve miktarına açıkça itiraz etmediği, haliyle talep edilen eşyanın cins,miktar ayar ve gramının erkek aleyhine kesinleştiği, kaldı ki kadının kendine düğünde takılan ziynet eşyasından daha azını talep ettiği, bu anlamda eşyanın varlığının ıspat edilmiş kabul edilmesi gerektiği, erkeğin, bozulan ziynet eşyasının bir daha iade edilmeyeceğine dair bir anlaşmaları olduğunu iddia ve ispat...

                UYAP Entegrasyonu