Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının boşandığı eşine karşı açtığı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesi tarafından ise, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda dava, tarafların boşandıkları, düğün sırasında takılan ziynet eşyalarının iadesi, davacının boşanmada hiçbir kusuru bulunmadığı iddiasıyla davalıdan iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili 12/01/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Ankara Batı Aile Mahkemeleri olduğunu, tanıkların yeniden dinlenmesi gerektiğini, ziynet eşyalarının talebinin ıslah ile artırılamayacağını, davacının ziynet eşyalarına yönelik talebini de ispat edemediğini, ziynet eşyaları talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece kusur tespitinin yanlış yapıldığını, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, müvekkili aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, verilen kararın kaldırılarak nafakanın ve tazminat miktarlarının düşürülmesini, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davası ile kişisel eşyadan kaynaklı alacak davasıdır....
gerekçesi ile; "A-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Denizli ili, Pamukkale ilçesi, Deliktaş mah., 4391 ada, 1 parsel, 3 nolu bağımsız bölüm yönünden 19.570,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, B-Davacı tarafça ziynet alacağı talebi yönünden açılan davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, ziynet alacağına ilişkin davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek reddedilen ziynet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış mal rejiminden kaynaklı katılma alacağı ve ziynet alacağı davası olarak dairemizin 2021/2010 esas sırasında kayıtlı iken dairemizce yapılan inceleme sonucunda adı geçen dosyadan TEFRİK edilmesine karar verilen ZİYNET EŞYASI alacağına ilişkindir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; Türk Medeni Kanununun 195 ve 197. maddesi gözetildiğinde davacının konut ve ev eşyasından yararlanma hakkı bulunduğu belirtilmek suretiyle, mülkiyeti davalı kocaya ait olan taşınmazın tapu kaydına “aile konutu şerhi konulmasına” karar verilmiştir. Yerel mahkemenin “aile konutu şerhi konulması” şeklindeki bu hükmü, niteliği itibariyle Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayanmakta olup, gerekçeye de uymadığından, bozmayı gerektirmiş ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
, ziynet ve eşya alacağı davaları reddedilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02.12.2015 tarihli ve 2015/3726 esas, 2015/22958 karar sayılı ilamı ile davalı-davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve ziynet alacağı davası yönünden davalı-davacı kadının tanıklarının tamamı usulüne uygun dinlenildikten sonra gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın hükmü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 433. maddesi uyarınca katılma yoluyla; ziynet alacağı davası yönünden vekalet ücreti, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların miktarları yönünden temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkek, ziynet alacağına yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, bu ziynet alacağı davası yönünden davacı kadının katılma yoluyla temyiz hakkı da bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, ziynet alacağı davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasında mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında kadının ziynet alacağı davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemişken, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde davasının ispatlanamadığından reddine karar verildiği belirtilmiştir. Mahkemeler; hükümlerinde, taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakları açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermelidir (HMK. m. 297-(2)). Mahkemece, gerekçeli kararın gerekçe ile hüküm sonucu arasında anılan yasal gerekliliğe aykırı olarak, kadının ziynet alacağı davası yönünden çelişki yaratılmıştır. Bu yönün gözetilmemesi bozma nedenidir. Mahkemecc yapılacak iş; kadının ziynet alacağı davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm vermekten ibarettir....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Bu bağlamda davacı kadın; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda; davacı-davalı kadın vekili, karşı dava dilekçesinde, düğünde müvekkiline takılan ziynetlerin davalıda kaldığını ileri sürerek ziynet eşyalarının 105.000,00 TL olan bedeline hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise; ziynet eşyalarının, kadının uhdesinde olduğunu savunmuştur. İddianın ileri sürülüş şekline göre; ispat külfeti davacı kadın üzerindedir. İspat külfeti üzerinde olan davacı kadın tanık beyanları ile ziynetlerin davalı tarafından alındığını ispat edememiş, yemin deliline de dayanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı KARAR Taraflar arasındaki temyize konu olan uyuşmazlık çeyiz ve ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....