"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mah.Sıfatı ile) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının ziynet eşlaranının davacıda kaldığına ve kişisel eşyalarının değerine yönelik temyiz itirazına gelince; Davacı dava dilekçesinde ziynet ve kişisel eşyalarının davalıda kaldığını ve aynen iadesi veya bedelinin tahsilini istemiştir....
K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların bir kısmının 2002 yılından önce, bir kısmının 2002 yılından sonra edinildiğini, davacının eşinin işyerine giderek çalışma hayatında eşine yardımcı olmak suretiyle taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğunu açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı alacağı ve katılma alacağı isteğinde bulunmuş, aynı zamanda dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının boşanmadan sonra davacıya iade edilmediğini açıklayarak, ziynetlerin aynen iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1- Davacı vekilinin çeyiz ve ziynet eşyasına yönelik karardaki vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince bu hususta YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,davacı kadının sair,davalı erkeğin tüm istinaf sebeplerinin HMK 353/1b-1 md.gereğince ESASTAN REDDİNE, Bu kapsamda; 1- a-)İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasındaki"davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ziynet alacağı ve eşya alacağı davası yönünden davanın kabul-ret oranına göre A.A.Ü.T.gereği tespit olunan 3.026,40 TL.vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine"şeklindeki hüküm fıkrasının kaldırılarak yerine"...davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ziynet alacağı ve eşya alacağı davası yönünden toplam ret miktarına göre Av.Asg.Ücr.Tar.gereğince belirlenen 2.498,40 TL.ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine"hükmünün eklenmesine, 1- b-)Her iki tarafında sair...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava katılma alacağına ve ziynet eşyalarının iadesi istemin ilişkindir. 1- Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin kararlarında da istikrarlı olarak belirtildiği üzere; edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava katılma alacağına ve ziynet eşyalarının iadesi istemin ilişkindir. 1- Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin kararlarında da istikrarlı olarak belirtildiği üzere; edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....
İddia, savunma, tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadın dosyaya düğün cd'si sunmuş, davalı erkek ise davanın reddini talep etmiş, dinlenen tanık anlatımlarına göre davacının bir kısım ziynet eşyasının evlendikleri tarihten sonra geri verilmek üzere davalı tarafından alındığı, davacı kadının ziynet eşyalarıyla ilgili talebini CD'de bulunan görüntülerle kısmen ispat ettiği, ziynet eşyasının davalı erkek tarafından alındığı ve ziynet eşyasının erkeğin zilyetlik ve korumasına terk edildiği, kadının tanıklarının takıların ayrıntısını bilememiş olmasından kadının iddiasını hükümden düşürecek bir çelişki olmadığı, davalı erkeğin karşı yöndeki iddialarının tanık ya da başkaca delille desteklenmediği, neticeten davacının talebi CD'de yer alan ziynet eşyaları bakımından kısmen kabul edilmiş, davacı, dava tarihinden itibaren faiz talep ettiğinden tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren, ıslah edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletmesine karar verilmiş ve...
12.000 TL’sinin kadın lehine hesaplanması gerektiği, talep olmadan karşı davacı lehine değer artış payına hükmedilmesinin doğru olmadığı,karşı davadaki talebin katılma alacağına ilişkin olduğu,değer artış payı alacağı katılma alacağı içerisinde gibi takas/mahsup yapılmasının doğru olmadığı,kadının annesi tarafından evin alımında 5000 TL bağışlamada bulunduğunun ispatlanmasına rağmen raporda dikkate alınmamasının doğru olmadığı,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ziynet alacağına ilişkin kararın bu dava tarihinden sonra çıkması nedeniyle bu dosyada uygulanamayacağı,kadına düğünde ve kınada takılan ziynet eşyalarının bir kısmı ile kadının yeni bir iş kurduğunun kabul edilmiş olmasının hatalı olduğu,ziynet yönünden reddedilen kısım ile ilgili kararın hukuka aykırı olduğu yapılan yargılama neticesinde verilen 01/06/2021 tarihli kararı tehir-i icra talepli olarak istinaf ettiklerini, davacı adına ikame edilen kişisel eşyanın (ziynet eşyalarının) iadesi davası neticesinde kabul edilen kısım...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyaları ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek 23 kalem halinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi yada bedelinin tahsilini talep etmiştir....
Davacılar kasada bulunan ziynetlerin murise ait olduğunu iddia etmişler, davalı da ziynet eşyasının müvekkilinin kişisel malı olduğu savunmasında bulunmuştur. Bankada bulunan kasada bilirkişi incelemesi yapılmış, kuyumcu bilirkişi 06/05/2019 tarihli raporunda kasada bulunan muhtelif ziynet eşyasının toplam değerinin 187.668,39 TL olduğunu bildirmiş, davacı tanıklarından Abdurrahman Bayındır " murisin Garanti Bankasında kasa hesabı bulunduğunu, muris hastalanınca davalının kasayı Finansbank'a " taşıdığını beyan etmiştir. Ziynet eşyasının niteliği dikkate alındığında yetersiz tanık beyanlarına itibar edilerek, muris adına Garanti Bankasında kiralık kasa bulunup bulunmadığı araştırılmadan, davanın esasına etki eden bu delil toplanmadan yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....