"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının ziynet alacağına yönelik temyizine gelince; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....
Kadın, görgüye dayalı ve birbirine tamamlayan tanık beyanları ile; düğünde 7 adet 22 ayar toplam 225,96 gram bilezik, 4 adet beşibiryerde, 10 adet tam altın, 10 adet yarım altın, 30 adet çeyrek altın ve 20.000,00 TL takı parası takıldığı ve akabinde kocanın annesine ait kasaya koyulduğunu ve kadına geri verilmediği hususunu ispat etmiştir. Kadına özgü olmayan ziynet eşyalarından yarım, tam, çeyrek altın ile takı parasının gelin yahut damadın yakınlarından hangisi tarafından takılmış olduğu dosyada sabit olmadığından tarafların paylı mülkiyetinde olduğunun kabulünde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı-karşı davalı (kadın)'ın ziynet eşyası alacağı kanıtlanamamıştır. Ne var ki bu yön ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak, davacı-karşı davalıya ziynet eşyası alacağı hakkında yemin hakkının hatırlatılmaması gerekçesiyle hükmün bu yönden bozulmasına karar verildiğinden, davalı-karşı davacı (koca)'nın karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.09.2014 tarih ve 2014/1547 esas, 2014/18175 karar sayılı onama bozma ilamının 2. bendindeki bozma kısmının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili; dava dilekçesinde ziynet eşyası talebi olduğu, mahkemeye sunulan feragat dilekçesinde ziynet eşyası üzerinde bir anlaşma sağlandığına ilişkin bir ibare yer almadığı, taraflar arasında ziynet eşyası ile ilgili herhangi bir anlaşma mevcut bulunmadığı ziynet eşyası dışında kalan diğer eşyalar üzerinde yapılan anlaşma neticesinde, konusu ziynet alacağı olan işbu dosyadan hata sonucu feragat edildiği belirtilerek, feragat nedeniyle davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ziynet alacağı davasında davacı tarafça sunulan davadan feragat dilekçesinin hükme esas alınmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, davaya konu ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir....
Ne var ki bu yön ilk incelemede gözden kaçırılarak ziynet eşyası alacağı yönünden de hükmün onanmasına karar verilmiş bulunduğundan, Hukuk Muhakemeleri Usul Kanununun 440-442. maddeleri gereğince davalı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin 22.06.2015 gün ve 2014/25032 esas 2015/13230 karar sayılı onama ilamının ziynet eşyası alacağı yönünden kaldırılarak, hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
raporu uyarınca takılan ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerlerinin tespit edildiği ve tanıkların dinlendiği anlaşılmıştır....
Davalı, davacıya ziynet eşyalarının 14 yıl önce nikahta takı olarak takılmış olduğunu o tarihten bugüne kadar kendisinden talep edilmediğini ve zorla alınmadığını, davacıya sorduğunda güvenli bir yerde ifadesini kullandığını, eğer kendisine teslim etti ise ne zaman ettiğini bunları teslim ettiğine dair elinde kanıtının olup olmadığının ortaya konulması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, ziynet eşyası alacağı davasının reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet eşyası alacağı davasının kabul edilen bölümü ve velayet düzenlemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 04.12.2018 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında davalıdan altın takı ve ziynet eşyası aldığını, ödeme tarihinde altın fiyatları değişeceğinden karşılığında davalıya boş senet tanzim ederek verdiğini, müvekkilinin altın borcunu ödediğini, ancak senedin iade edilmediğini, 2004 yılında altın bedelinin yeniden istendiğini, müvekkilinin 02.09.2004 tarihinde 1.275.80 YTL ödeme yaptığını ve karşılığında ibra belgesi aldığını, ancak davalının iade etmediği senedi tanzim ve vade tarihi yazarak takibe koyduğunu, vade tarihinin tanzim tarihinden (1) yıl öncesini gösterdiğini belirterek ifa ve zamanaşımı nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 10.01.2008 tarihli duruşmada davaya alacağı temlik alan F..... D....'e karşı devam ettiklerini beyan etmiştir. Davalı C.... P..., davaya cevap vermemiştir. Davalı F........