Davalı, düğün günü üzerindeki takılar ile birlikte düğün solununu terk eden kişinin davacı olduğunu, davacının düğün sonrasında müşterek eve değil baba evine gittiğini ve tüm takıların davacıda kaldığını belirterek davanın dilemiştir. Mahkemece, düğünde takılan ve davacının kişisel malı olan ziynet eşyaları ile takı paralarının davalı tarafta kaldığı ve iade edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne ve 5 adet 22 ayar takı bilezik, 1 adet tam ziynet altın, 8 adet yarım altın, 74 adet çeyrek altın, 1 adet 22 ayar 1.00 gramlık altın, 150 USD takı parası'nın aynen iadesine olmadığı takdirde TL takı parası da dahil 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 1-Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir....
Mahkemece yazılı şekilde talepten farklı ve fazla ziynet ve takı alacağına karar verilmiştir. Hakim; tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK.md.26). Davalı-karşı davacı kadının ziynet ve takı alacağı talebi yönünden usulünce yapılmış bir ıslah talebinin bulunmadığı gözetilmeden bir kısım ziynetler ve takı alacağı yönünden talep aşılarak, bir kısım ziynetler yönünden ise talepten farklı cins ve nevilerindeki ziynetlere hükmedilerek yazılı şekilde, denetlemeye imkan vermeyecek şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı karşı davacı kadın ziynet ve takı alacağına faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Dava, ziynet eşyası alacağı davasıdır. İlk derece mahkemesince Davanın kabulüne, ziynet eşyalarının aynen iade talebinin davacı vekilince eksik harcı tamamlamaması ve davasını ıslah etmemesi nedeni ile reddine, 25.000 TL ziynet eşyası alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı sadece davalı erkek kabul edilen kısım yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6. ve HMK md.190/1). Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını, vasıflarını ve iade edilmek üzere erkeğe verdiğini ispat yükü altındadır....
Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Somut olayda; dinlenen tanık beyanları ve dosyada mevcut diğer deliller ile davaya konu ve kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının varlığının, yine ziynet eşyalarının ve takı parasının davalı tarafından davacının elinden alındığı ve iade edilmediği vakıasının ispatlandığı, ziynetlerin ve takı parasının davalıya iade edilmemek üzere verildiğinin ispatlanamadığı, bu haliyle ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararının isabetli olduğu, ancak iadesi kabul edilen ziynetlerin bedellerinin hükümde tek tek gösterilmediği anlaşılmıştır....
ziynet eşyalarının iadesi ve takı parası alacağı davasının tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
Davacı vekili 26/09/2013 tarihli duruşmadaki beyanında, ev konusundaki taleplerinden vazgeçtiğini, ziynet eşyası taleplerini ise tekrar ettiklerini belirtmiştir. Davacı vekili 04/09/2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde ise; ziynet eşyası taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 57.018,00 TL olarak ıslah ettiklerini açıklamış ve ıslah harcını tamamlamıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebinin açık olmadığını, talebin neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını, dava konusu taşınmazın müvekkilin evlenmeden önce edindiği bir mal olduğunu, davacının tüm takı ve ziynet eşyalarını yurt dışındaki müşterek konuttan Türkiye'ye dönerken yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı vekili 21/11/2013 tarihli ıslaha cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının evlilik birliğinin devamı sırasında, davacı ve davalı tarafça birlikte bozdurularak, yeni açılan işyeri giderlerinin karşılanmasında kullanıldığını belirtmiştir....
den kabul edilen ziynet alacağı ve takı parası alacağına yönelik temyizi yönünden 290 TL nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen noksan harcın Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesinde gösterilen usul uygulanılarak temyiz edenden tahsili ile buna ilişkin makbuzun dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dava dosyasının mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.17.02.2014(Pzt.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 20.02.2020 tarih, 2019/538 Esas ve 2020/73 Karar sayılı kararında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 400,00 TL tedbir ve 580,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 18.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 1.800,00 TL takı parasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmetmiştir. İlk karar davacı kadın tarafından; ziynet alacağı talebinin reddi ve vekalet ücreti ile yargılama giderleri, davalı koca tarafından ise; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalar ile kabul edilen takı parasına yönelik istinaf edilmiş, Dairemizin 24.09.2020 tarih, 2020/256 Esas ve 2020/301 Karar sayılı kararı ile “davacı kadın yönünden ehliyet araştırması yapılmadığı” gerekçesiyle kaldırılmıştır....
Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı Dava dilekçesinde (..... .... Aile Mahkemesi'nin 2009/614 E., 2011/460 K. sayılı dava dosyasına sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde), açıkça talep edilen alacağın ''çeyiz eşyalarının ve ziynet alacağı bedeli'' olduğu bildirilmiştir. Talep ve hüküm, eşler arasındaki ev eşyası ve ziynet (takı) eşyası bedelinin tahsiline yönelik olup alacak istemi bu niteliğiyle eşlerin boşanması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden (TMK m. 219 vd.) kaynaklı alacak istemi niteliğinde değildir. Talep ve hükmün bu niteliği itibariyle hükme yöneltilen temyiz itirazlarını incelemek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi Başkanlığı'na aittir. Ne var ki, anılan Dairece dava eşler arasında mal rejiminden kaynaklı alacak talebine ilişin olduğu şeklinde nitelendirilerek Dairemize gönderilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Takı ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, her iki dava yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakaların ve tazminatların miktarı, ziynet ve takı eşyası ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...