WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itibaren iki hafta içinde TEMYİZ KANUN YOLU açık, ziynet ve mehir alacağı yönünden HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı erkek vekili Av. ... Karahan 19.12.2018 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadın vekili Av. ... 17.12.2018 tarihli dilekçesiyle nafaka, maddi ve manevi tazminatlar ve ziynet eşyası alacağı taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı kadın yararına takdir edilen nafaka, maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyası alacağı davası yönünden bozulması gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde, mehir olarak bağışlanan 300 gram altının düğünde erkek tarafından takıldığı, bunun haricinde başka ziynetlerin de takıldığı ve en son müşterek haneden hastaneye kaldırıldığı, oradan davalının ailesinin evine geldiği ve akabinde de baba evine gittiği için ziynetlerin müşterek hanede kaldığının iddia edildiği, davacının 09/05/2022 tarihli dilekçesi ile, mehir olarak 10 adet bilezik ve set takımının takıldığının belirtildiği, alınan bilirkişi raporuna göre, dosyadaki görsel materyallere göre 10 adet 22 ayar 150 gram bilezik ve 1 adet 14 ayar 75 gram set takımının davacıya takıldığının tespit edildiği, davalının da davacının talebi olan mehir altınının miktarına itiraz ettiği, davacının mehir altını olarak 300 gram altın takıldığı iddiasını ispat edemediği, bu nedenle görsellerde tespit edilen 10 adet 150 gram 22 ayar bilezik ile 1 adet 75 gram 14 ayar set takımının mehir olarak takıldığının kabul edileceği, davacının...

    müvekkilinin ailesinin 20 gram, davalının ailesinin de 100 gram olmak üzere toplam 120 gram tamamı 22 ayar altının müvekkiline hiç verilmediğini, bununla ilgili taraflar ve şahitlerin huzurunda akdedilen mehir akdini mahkemeye sunacaklarını, mehirlerin müvekkiline iadesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davalarının kabulü ile nişanda ve düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyalarının tamamını, 22 ayar 120 gram mehirin müvekkiline verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşya-Mehir ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ziynet alacağının reddedilen kısmı ile mehir alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08.03.2022 (Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KULU ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2014 NUMARASI : 2013/569-2014/362 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2004 tarihinde evlendiklerini, mehir senedinde yazılı ziynet eşyası, diğer eşya ile nakit paranın davacı ve eşine bağışlandığını; bir süre sonra, davalı Aydın ile davacının ayrılması sonucu, davacının beraberinde getirmiş olduğu, senette yazılı olan ziynet ve diğer eşya ile nakit paranın davalılarda kaldığını ileri sürerek; senette yazılı olan ziynet ve eşyadan davacının payına düşen bedel olan 20.000 Euro ve 200.000 İsveç Kronu'nun dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini...

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dayanağını teşkil eden mehir senedinde, senetteki ziynet eşyalarının davalı tarafça teslim alındığının belirtildiği bu nedenle davalının ziynet eşyalarının cins ve miktarına itirazının dikkate alınamayacağı, davacının dava dilekçesi ve aşamalardaki anlatımı ile bunların davalı tarafça borç olarak alındığının belirtilmesi karşısında senet içeriği ile davalının teslim aldığı sabit olan ziynet eşyalarını daha sonra davacının zilyetliğine bırakıldığının anlaşıldığı, bu durumda davalı tarafça davacıya iade edilen ziynet eşyaları konusunda davacının daha sonra davalı tarafça borç alınarak bozdurulduğu ve iade edilmediği yönündeki iddiayı ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, ancak davalının aşamalarda ziynet eşyalarının davacının rızası ile ihtiyaçlar için harcandığını kabul ettiği, davacının rızası ile harcanmış olmasının davalıyı ancak davacının ziynet eşyalarını bir daha geri istememek üzere...

          (BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

          sonuç ve kanaatine varılan ziynet ve mehir alacağı davasının kabulüne karar verilmesinde, Davalı-davacının birleşen dava dilekçesinde ziynet alacağı yönünden aynen iade talebinde bulunmadığı, istemin bedele yönelik olduğu, mehir alacağı yönünden birleşen dava dilekçesi ile aynen iade, aynen iadenin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL bedel talep edildiği ve kalan kısmın ıslah ile arttırıldığı dikkate alındığında, ziynet alacağı ve mehir alacağına yönelik olarak kurulan hükümlerde dava dilekçesi ile istenilen kısım yönünden dava tarihinden itibaren, ıslah ile arttırılan kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde, Herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı tarafların istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu