Aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden, hüküm altına alınan ziynet ve çeyiz-ev eşyaların her birinin değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesi, hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunludur....
Eldeki davada talep edilen, dava dilekçesinin içeriğine göre, ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece dava türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın ziynet ve kişisel eşya alacağı olarak nitelendirilmesi gerekirken, nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde, mahkeme, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, yukarıdaki madde hükümleri de gözetilerek tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde 1.050 YTL olan bedelinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin ziynet ve hüküm altına alınan ev eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince, Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı Okan'ın 2006 yılında evlendiklerini, düzenlenen 26.08.2006 tarihli çeyiz senedi ile dava konusu edilen ziynetler ve ev eşyalarının davacı ve eşine bağışlandığını, tüm ziynet eşyalarının ortak konuta götürüldüğünü, ancak bir süre sonra davalı eş ve ailesinin davacıyı ortak konuttan çıkardıklarını, dava konusu eşyaların davalıların...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hiçbir neden olmadan evini terk ettiğini, müvekkilinin eve girdiğinde bir çok ortak kullanılan eşyanın yerinde olmadığını ve yıllarca maaşından arta kalan paralarla aldığı yaklaşık 300 gramlık muhtelif altın ziynet eşyası ile ailesinin ve çocuklarının ihtiyaçları için biriktirmiş olduğu yaklaşık 400 gram muhtelif altın olmak üzere toplam 700 gram altının yerinde olmadığını fark ettiğini, davalının ayrıca özellikle mutfak eşyaları başta olmak üzere ortak kullanımda bulunan eşyaların çoğunu alıp götürdüğünü belirterek, ziynet eşyası ve ortak kullanılan ev eşyalarının aynen iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Somut olay incelendiğinde; davacı kadın, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından zorla alınarak kullanıldığını ve ziynetlerinin verilmediğini belirterek ziynetlerin aynen iadesini, mümkün olmadığında bedelinin iadesini istemiş, davalı taraf ise cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarını davacı kadının kendisinin isteyerek aile ve çocukların giderleri için bozdurduğunu, giderken yanında götürdüğünün ortada olduğunu, kaldı ki talep edilen kadar ziynet eşyası takılmadığını savunmuştur....
Ev eşyalarının varlığı ispat edilemediğinden ev eşyaları yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....
Dava, evlilik birliği kurulurken davalıya düğünde alınan ziynet eşyası ve diğer eşyaların hibe olduğu iddiasıyla bağıştan dönülmesine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyasının aynen iadesi ya da bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarına yönelik istemin reddine, çeyiz eşyaları yönünden 4.950 TL'nin tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/350 E., 2021/294 K. sayılı kararı ile davacının evlilik birliği için masraf yaptığı, ziynet eşyası aldığı iddiası ile eşyaların aynen iadesi mümkün değilse bedelinin iadesini talep ettiği, davanın ziynet eşyası alacağı istemine ilişkin olduğundan görevli mahkeme aile mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkemelerinin görevsizliğine, ortaya çıkan görev uyuşmazlığı nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karar 27/12/2021 tarihinde kesinleşmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Her iki mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararları ile çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya HMK'nın 21/1- c maddesi uyarınca re'sen merci tayini için dairemize gönderilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Açılan davanın gayrı resmi evlilik nedeniyle meydana gelen saldırılar sonrası manevi tazminat talebi, ziynet eşyası ile ev eşyası bedelinin tahsili talebinden ibaret olduğu, davacı tarafın haksız fiile maruz kaldığına yönelik ispat yükünün yerine getirilmediği belirtilerek manevi tazminat talebinin reddine, davacı kadının ziynet eşyası talebinin ispatlanamadığından reddine, ev eşyaları yönünden yapılan incelemede ise; tanık beyanları dikkate alınarak davacı ve davalının gayrı resmi evlilikleri sırasında bilirkişi raporu ile belirlenen ev eşyalarının davalı tarafta kaldığı bu haliyle davalı tarafta kalan eşyaların 1/2'si üzerinde davacının hak sahibi olduğu gerekçesiyle 6.590,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir....