Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden ziynet eşyalarının karşı dava yönünden kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden ziynet eşyalarının karşı dava yönünden kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2014 (Pzt.)...

      iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat, ziynet eşyaları (şahsi/kişisel eşya) hakkında uzlaşmaya varıldığını, davacının mali istemlerinin olmadığını açıkça beyan ettiğini ve bu yönde verilen mahkeme kararının kesinleştiğini, davacının dilekçesinde cins ve değerini bildirdiği ve talep ettiği gibi 8 adet bilezik, 1 adet 22 ayar altın set, 6 adet çeyrek, alyans, yüzük gibi ziynet eşyası olmadığını, davacının boşanma davası öncesinde yazdığı veda mektubu ile evi terk ettiğini, tüm kişisel eşyalarını ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, bu durumu davacının bizzat, Akdağmadeni Cumhuriyet Başsavcılığı'nda vermiş olduğu ifadede ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, sakladığını ikrar ettiğini, tüm bunların sonucu olarak da normal koşullarda ziynet eşyalarının davacı taraf üzerinde olduğunun anlaşıldığını, kaldı ki işbu dosyaya konu boşanma protokolünde ve davacının duruşma beyanlarında davacının tüm kişisel eşyalarını aldığını beyan ettiğini ve 18/11/2019 tarihinde...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine takılan ziynetlerden 20'şer gramdan toplam 40 gram iki bileziğini araba alımı için verdiğini, diğer ziynet eşyaları sorulduğunda bankaya emanete koyduğunu söylediğini, mehir senedinin 3, 4, 5, 7, 9, 14, 15 ve 16 maddesindeki eşyaların müvekkilinin evinde bulunduğunu, 17. maddedeki bulaşık makinesinin alınmadığını, mehir senedinde diğer maddelerde belirtilen eşyaların ise davacının şahsı eşyası olması dolayısıyla alıp götürdüğünü belirtmiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar eşyaların ve ziynetlerin müvekkiline verilmemiş olduğunu belirtseler de davalının cevap dilekçesi üzerinde müvekkili ile yaptığı görüşme sonrasında eşyaların ortak konutta kaldığını, ziynetlerin tamamının müvekkilinden alındığını belirtmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının Aynen, Mümkün Olmaması Halinde Bedelinin İadesi ile Çeyiz ve Kişisel Eşyaların İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.22.09.2022 (Prş.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; kişisel eşyanın (ziynet ve çeyiz eşyası) iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          yanına alma imkanı olmadığını, sadece parmağındaki tek taş yüzükle baba evine geldiğini, boşanma davası açılması sonrasında davalı ve davalı ailesi, davacı müvekkiline ve ailesine aracı göndererek 4- 5 altın bilezik verelim sorun çözülsün tekliflerini yaptığını, ancak, bu konuda bir anlaşma sağlanması da mümkün olmadığını, davacı Fatma giysilerini dahi alamadığını, ziynet ve diğer eşyaların tamamının davalı da kaldığını, evlenme esnasında davacı ailesi fakir halinde büyük fedakarlık göstererek örf adet gereği yerine getirmeye çalıştığı ve yerine getirdiği ziynet ve diğer eşyaların davalı tarafından iade edilmemesi davacının psikolojik rahatsızlığına neden olduğunu, yargılamanın yapılarak, müvekkiline ait ziynet ve diğer eşyaların aynen, aksi halde bedellerinin davalıdan alınmasına (fazlaya ilişken hakların saklı kalınmasıyla) yargılama ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava, davacı tarafından açılan, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi davasına ilişkindir. Ziynet eşyası alacağı bakımından, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

          Mahkemece; davaya konu edilen ziynet eşyalarının davalının babasından miras kalan evin üzerine yaptırılan evin yapımında harcandığı ve davacıya iade edilmediği hususunun davacı tarafından gösterilen ve ileri sürülen tüm delillerle kanıtlanamadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi; mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

            GEREKÇE : Dava, kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet eşyalarının ve paranın iadesi istemine (TMK m. 220,226) ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. İlk derece mahkemesince dava konusu ziynet eşyaları ile düğünde takılan paraların tespiti amacıyla aldırılan bilirkişi raporunda, takılan ziynetlerin kadına özgü ziynet eşyası olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmadığı gibi, ziynetler ve paranın düğün sırasında hangi eşe takıldığına ilişkin bir tespitte yer almamıştır. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.m. 6)....

            UYAP Entegrasyonu