İddianın ileri sürülüş şekline göre dava edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında artık değere katılma alacağı ile ziynet alacağı taleplerine ilişkindir. Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönem, miktarı ve taksit sayısından hareketle, mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, ziynet alacağının kabulü ve tefrikine karar verilen mal rejiminin tasfiyesi davasında kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile karar düzeltme dilekçesinin incelenmesi sonunda; Hemen burada, “mal rejiminin sona erme anı' üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynet alacağı, tazminatlar ve kusur yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2011 (Pzt.)...
KARAR Davacı, davalı ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik boyunca müşterek evin tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, davalının hiç bir katkısının bulunmadığını buna rağmen edinilen 12 nolu dairenin tapusunun davalı ile müşterek olarak adlarına tescil edildiğini, 2008 yılında ekonomik sıkıntı nedeni ile taşınmazın satılarak bedelinin davalı hesabına yatırıldığını ayrıca kendisine ait tüm kişisel ziynet eşyaları ile plaketlerinin de davalı yedinde kaldığını ileri sürerek, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı, değer artış payı, atık değer ve alacakların belirlenmesine ve kişisel ziynet eşyaları, ödül ve plaketlerin aynen iadesine, fazla hakları saklı kalarak 125.000 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir....
Ne var ki, boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi isteğine ilişkin olarak görülen ve ziynet eşyaları yönünden kesinleşen Aile Mahkemesi'nin 2007/501 Esas ve 2010/900 Karar sayılı ilamında, eldeki davanın da davacısı olan kadının ziynet eşyalarının dava konusu aracın edinilmesinde kullanıldığı kabul edilerek bu ziynet eşyalarının değeri olan 5.525,00 TL'nin kocadan (eldeki davada davalı İ.. D..) tahsiline karar verilmiştir. Bu kapsamda, gerek davacı kadının beyanı gerekse Aile Mahkemesi'nin 2007/501 Esas ve 2010/900 Karar sayılı ilamı ile davacı kadının ziynet eşyalarının eldeki davanın konusu aracın alımında kullanıldığı sabit olduğuna ve bu ziynet eşyalarının bedelinin iadesine karar verildiğine göre, bu bedelin aracın değerinden düşülmeden verilen eldeki hükmün, mükerrer tahsile neden olacağı açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesi ile ziynet eşyalarının bedeli ve kooperatife yapılan ödemelere ilişkin alacak istemine ilişkin olup, 8.Hukuk Dairesinin 20.04.20015 tarih ve 2014/2768 E.-2015/8796 K.sayılı bozma ilamı gereğince hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yasal Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi ve Tasfiyesi, Eşya ve Ziynet Alacağı K A R A R Tarafların boşanmasına ilişkin.... Asliye (Aile) Mahkemesi'nin 2006/205 Esas, 2006/536 Karar sayılı dava dosyanın incelenip iade edilmek üzere dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için dava dosyasının Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasındaki boşanma, maddi ve manevi tazminat, nafaka ile ziynet eşyasının iadesi davası yönünden boşanma, maddi ve manevi tazminat ve nafaka yönünden azil tarihi de dikkate alınarak 1.100.00.TL maktu, ziynet eşyası yönünden 575.00.TL, karşı yan vekalet ücreti olan 575.00.TL ve ... 12. Aile Mahkemesi' nin 2011/242 Esas sayılı mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden azil tarihi itbariyle dava değeri olan 15.000.00.TL'nın %10'u olan 1.500.00.TL olmak üzere toplam 2013/13593-31927 3.750.00.TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yanlış bilirkişi raporuna değer verilerek 9.829.33.TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından feragatin davalı tarafın tehdit ve korkutması ile yapıldığı ve bu nedenle geçersizliği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....