"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Alacağı- Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kişisel ilişki tesisi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise ziynet alacağı talebinin reddi, mal rejiminin tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı- karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik talep sonucunu açıklamadığından bahisle mal rejimi tasfiyesi davasının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve Mal Rej. Tasf. Kayn, Alacak .......... ile ... aralarındaki ziynet davasının kabulüne, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası yönünden kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......... .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 03.....2014 gün ve 163-611 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... ...... (....) vekili, dava dilekçesinde; mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı ve davalının hesabında bulunan paranın yarısının değerinin ve davalıya verdiği ... çift ... burması ile 36 çeyrek altının karşılığı olan 30.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Çeyiz, Ziynet Alacağı, Mal Rejiminin Tasfiyesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 02.06.2015 K A R A R Temyize konu uyuşmazlık, çeyiz ve ziynet alacağına ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin temyiz itirazları mevcut değildir. Uyuşmazlık konusu itibariyle çözüm yeri; Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; boşanma, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 19.09.2019 tarihli ara karar ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiş, davalı ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince 24.10.2019 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalının istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Ziynet alacağı talebi, boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp nispi harca tabi ise de, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğine göre, ziynet alacağına ilişkin davada işin esasına girilmesi gerekirken ziynet alacağının boşanma davasının fer'isi niteliğinde olduğu boşanma davasının reddedilmesi nedeniyle ziynet alacağı talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacı kadın, katılma alacağının tahsilini de istemiştir. Yatırılan başvurma harcı, dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Mal rejiminin tasfiyesi davası nispi harca tabi ise de, mahkemece davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyası alacağı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyası bedelinin tahsiline ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesi talebine dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; bu kredinin mal rejiminin devamı süresince ödenen miktarı belirlenip, belirlenecek bu miktarın TMK'nun 219 vd maddeleri gereğince edinilmiş mal olduğunun kabulü ile tasfiyesi yapılması gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadının dava dilekçesinde boşanma, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesi istemleri bulunmaktadır. Mahkemece; kısa kararda her üç istemi de kapsayacak şekilde davanın reddine karar verildiği halde, kararın gerekçesinde ise davanın sadece Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma davası olduğu belirtilerek kısa karar ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s....
Görüldüğü üzere, gerek protokol içeriği gerekse hükme geçirilen mali hususlara ilişkin hüküm fıkrası ile tarafların karşılıklı anlaşmalarını bildirdikleri imzalarını taşıyan kararın verildiği duruşmadaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların karşılıklı olarak eşya ve ziynet taleplerinin bulunmadığının kabul edildiği, bunun dışındaki anlaşmanın boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir anlaşma yapılmadığı anlaşılmaktadır. TMK. 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum bulunmamaktadır....
Eşyalar davalı eşte kalacak bundan başka tarafların karşılıklı birbirinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur" şeklinde düzenlendiği, duruşmadaki imzalı beyanlarında "Davacının 30.000 TL ödemesini kabul ettiğini, evlilik birliği içinde edindikleri ev eşyalarını paylaştıklarını, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyalarını aldıklarını" belirtikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları uyarınca ev eşyaları ile çeyiz, ziynet ve kişisel eşyalarını paylaşmış olduklarını belirttiklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," karar verildiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Protokoldeki düzenleme, boşanma davasındaki taraf beyanlarından mal rejimine ilişkin açıkça bir anlaşma olduğu sonucu çıkarılamaz. O halde, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....