"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Evliliğin İptali-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların miktarı, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; evliliğin iptali talebinin reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir nafakası ve araçla ilgili tefrik karar verilmesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.11.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... ile vekili Av. ... geldiler....
Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanma talebi ile birlikte davacı davalı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddine hükmedilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Dairemizin 3/01/2023 tarihli, 2022/489 Esas ve 2023/199 Karar sayılı dosyasında davacı kadının ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 167 ve 360. maddesi gereğince tefrik edilmesi sonucu oluşturulan ziynet alacağı istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Dosya incelendiğinde; davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında ziynet ve çeyiz eşyalarına karşılık olarak 30.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş, mahkemece talebin somutlaştırılmasının istenmesi üzere 16/10/2017 tarihli dilekçe ile de maddi tazminat talebinin ziynet ve çeyiz eşyası bedeline ilişkin olduğunu açıklamıştır. Ne var ki, davacı 22/09/2020 tarihli dilekçe ile de çeyiz alacağı talebinden feragat ettiğini beyan etmiştir....
Öyleyse erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 4- Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet ve çeyiz alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Kural olarak düğünde takılan ziynet eşyaların kadına ait olduğu yerleşmiş yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiştir. Yine eşler arasında bir ayrılık durumu gerçekleştiğinde bu ziynet eşyaları niteliği gereği kadının zilyetliğinde olduğu karine olarak kabul edilir. Somut olayda tarafların boşanma davasından kısa bir süre önce müşterek hayata son verdiği, davacı vekilinin dilekçesinde ziynet eşyalarının davalının kullandığını ileri sürdüğü ancak altınların nerede nasıl kullanıldığını ya da niçin kullanıldığına dair bir vakıa ileri sürmediği görülmüştür. Yine dinlenen davacı tanıkların ziynet eşyaları ile ilgili bilgi sahibi olmadığı sadece davacı kadının annesinin beyanda bulunduğu, ancak bu beyanın soyut ve genel geçer nitelikte olduğunun anlaşılmasıyla hükme esas teşkil etmeyeceği anlaşılmış olup, ispatlanamayan davanın reddine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarları, ziynetlerle ilgili talebi hakkında verilen hüküm ve eşyalarla ilgili verilen tefrik kararı yönünden, davalı tarafından ise; kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının boşanmanın eki niteliğinde olmayan boşanmadan bağımsız nitelikteki eşyalara ilişkin talebinin, boşanma davasıyla birlikte görülmesini gerektiren bir sebep bulunmamasına, bu yüzden bu talep hakkında tefrik kararı verilmiş olmasında bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, manevi tazminat miktarı, maddi tazminat talebine ilişkin tefrik kararı ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirmesi ve kadın yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal...
Aile Mahkemesinin 23.11.2022 Tarihli ve 2022/863 Esas, 2022/798 Karar Sayılı Kararı Davalı vekilinin dosyaya verilen ilk cevap dilekçesinde ziynet eşyalarına ilişkin de savunmalarını belirttiği ayrıca bu dilekçe ile yapılan yetki itirazının bağımsız asli talep olan boşanma davasına yönelik olduğu, cevap dilekçesinde boşanma davasına yönelik olarak yetkili olduğu iddia edilen yer ile ilgili talepte bulunulduğu, ziynet alacağı davası yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi uyarınca, usulüne uygun şekilde ileri sürülen bir yetki itirazının bulunmadığı, ziynet alacağı davasına ilişkin yetki kuralının kamu düzeni ile de ilgili olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Katkı ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün kusur, manevi tazminat, katkı ve ziynet alacağı, kişisel ilişki ve tefrik kararı yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 3.5.2011 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşılık davacı... vekili Av. ... ... ... geldi. Karşı taraf davacı-karşılık davalı ... ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ziynet alacağına ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden bu konuda esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Mahkemece kimlik tespiti yapılan davalı erkek 01.06.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir. Bu durumda, davalı erkeğin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir....