Ziynet eşyası alacağıyla ilgili talep (dava) bakımından, temyiz denetimine elverişli nitelikte gerekçeyi içeren bir karar bulunmamaktadır (T.C Anayasası m. 141. HMK m. 297/1-c). Bu nedenle, ziynet eşyalarından bedeline hükmedilenlerin hangi ziynetler olduğu, cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmemesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmemesi doğru olmadığı gibi, yine davacı kadın ziynet eşyalarına yönelik aynen iadesi olmaz ise bedelini talep ettiğinden aynen iade talebi hakkında da bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet alacağı davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahalli mahkemece davacının ziynet talebinin reddine karar vermiş, davacı kadının ziynetlere yönelik temyiz talebi üzerine Dairemiz 17.10.2018 tarihli ilamıyla davacı kadının yemin deliline dayandığından bahisle, kadına ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, HMK'nun 225 ve devamındaki maddelerin uygulanması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi boşanma davasının reddi ile ziynet alacağı davasının kısmen reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kendi boşanma davasının reddi ile kadının kabul edilen ziynet alacağı talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma davalarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Ziynet alacağı davasına yönelik temyizlerin incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet alacağı talebinde de bulunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI Y A R G I T A Y K A R A R I Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz. Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile 17.488,58 TL hüküm altına alınmış, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi üzerine, davalı vekili kararı temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI İLK DERECE MAHKEMESİ : Erciş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI İLK DERECE MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :KİRA ALACAĞI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... . Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.12.2014 gün ve 2010/649 Esas 2014/341 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı kurum vekili ve davalı idare vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Çekişme konusu taşınmazın kira bedeliyle ilgili olan ve taraflar arasında görülen ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1996/196 Esas, 1997/423 Karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/616 Esas, 1995/1084 Karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/340 Esas, 1997/1138 Karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/1130 Esas, 1998/825 Karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/832 Esas, 1999/425 Karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/663 esas, 1999/1062 karar sayılı, ... . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/197 Esas, 2001/583 Karar sayılı, ... ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI Y A R G I T A Y K A R A R I 1-İstinaf başvuru ve karar harcının bir başka kanun yoluna ilişkin olması sebebiyle temyiz kanun yolu yönünden dikkate alınamayacağı gözetildiğinde, mahkeme kararı davalı tarafından sadece başvurma harcı yatırılarak temyiz edilmiş ise de, nispi temyiz harcının davalı taraftan tahsil edilmediği ve davalı vekiline eksik temyiz harcını tamamlaması hususunda muhtıra çıkarılmadığı anlaşılmaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 10.04.2013 tarih 2012/8-1496 esas, 2013/505 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere nispi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde mahkemece hükmedilen miktar üzerinden hesaplanarak kararda belirtilen nispi karar ve ilam harcının dörtte biri temyiz karar harcı olarak alınır. Temyiz isteyen davalı taraf harçtan muaf olmadığı takdirde, karar ve ilam harcının 1/4 oranındaki nispi temyiz karar harcının tahsili zorunludur....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça ziynet eşyalarının kendisi tarafından ev ihtiyaçları için bozdurularak harcandığı, sonradan bu ziynetlerin aynen davacıya iade edildiği ileri sürüldüğüne göre ispat yükü davalıya aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka, manevi tazminat ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ziynet eşyalarının değerinin 2000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi peşin harcı yatırmıştır....