HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/464 KARAR NO : 2023/402 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GEYVE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2021/341 ESAS, 2022/542 KARAR DAVA KONUSU : EŞYA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ziynet bedelinin şimdilik 10.000 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....
Tanık beyanından da anlaşılacağı üzere davaya konu ziynet eşyalarının düğün sonrasında taraflarca altınların tamamını bozdurup borç ödemelerini yapacaklarını söylemeleri üzerine tanığın da bulunduğu ortamda kuyumcuda bozdurduklarının sabit olduğu, davacı kadının takıların varlığı ve ortak kararla borçların ödenmesi amacıyla bozdurulduğunu ispat edildiği, bu durumda ispat külfetinin davalı erkekte bulunduğu, erkek tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile ve iade şartı olmaksızın verildiği yönünde herhangi bir delil sunmadığı, bu durumda davacı kadının ziynet talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak taraflarca düğün sonrası borçların ödenmesi için bozdurulduğu anlaşılan davacı tarafından talep edilen ve bilirkişi tarafından da tespiti yapılan ziynet...
Taraf tanık beyanlarının tamamı bir bütün olarak ele alındığında ziynet eşyalarının davacı kadın uhdesinde kaldığı, davacı kadının kendi isteği ile müşterek konutu terk ederek, ziynet eşyalarını da yanında götürmüş olabileceği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
Davacı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı karşı davanın reddine, asıl davanın talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davacı-k.davalı erkeğin dava dilekçesinde iadesini talep ettiği ziynet eşyalarının tamamının niteliği itibariyle kadına özgü ziynet eşyaları olduğunun açık olup, ziynetlere ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davalı-k.davacı kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını yanına aldığı ancak çeyrek altınları almadığı, bu nedenle kadının çeyrek altınların erkekte olduğu iddiasının tevsik edildiği, delil dilekçesinde bulunan düğün CD'sinin incelenmesinde tarafların düğünlerinde toplam yirmi adet çeyrek altın takıldığı, bunlardan altı tanesinin kadına, ondört tanesinin erkeğe takıldığının görüldüğü, çeyrek altın niteliği itibariyle kadına özgü bir ziynet eşyası olmadığı, bu nedenle mahkemece...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/601 KARAR NO : 2022/580 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/21 ESAS - 2021/498 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 16/10/2003 tarihinde severek evlendiklerini, kendisine düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça kendisinden alındığını ve daha sonra iade edilmediğini, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının 4 adet ve düğünden sonra takılan 5 adet toplam 225gr olan bilezik ve yine evlilik içerisinde takılan 2.500,00.-TL değerindeki altın set takımı, 850,00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINI ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"....Davacı tanıkları davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının ve paraların davacı tarafından davalıya ve davalının babasına inek almaları için geri ödenmesi karşılığında verildiğini beyan ettikleri, ancak davacı kadının ziynet eşyalarını davalı kocasına hibe ettiği yönünde beyanda bulunulmadığı, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının davalı tarafından kullanıldığını, ancak iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/17761 E. 2015/10801 K.sayılı kararında da belirtildiği üzere, "ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur." Ancak davalı erkek ziynet eşyalarının davacı kadının yanına aldığını kanıtlayamamıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1102 KARAR NO : 2023/838 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2020/297 ESAS, 2022/244 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiklerini, aralarındaki sorunlar nedeniyle, boşanmaya karar verdiklerini, davalının, müvekkiline ait olan ziynet eşyalarını müvekkilinin haberi olmadan bozdurduğunu, ziynet eşyalarının öncelikle nakten, bu mümkün değil ise, bu gün ki parasal değeri ile tarafına iadesine...
GEREKÇE : Dava, TMK'nun 226.maddesine dayalı ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Bu konuda ispat yükü kendinde olan tarafın, yasal karinenin aksini her türlü delil ile ispatlama imkanı vardır....
Paragrafta 8 adet bilezik, 6 adet çeyrek altın yazdığı, 4.paragrafta 6 adet bilezik,8 adet çeyrek altın yazıldığı, içerikte 15.000,00 TL yazıldığı,) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....