Davacı davalı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet eşyası alacağına yönelik dava açılmış, dava açılırken ziynet alacağı davası ile ilgili harç yatırılmamış, ilk derece mahkemesince boşanma davasından tefrik edilen ziynet eşyası alacağı davasında harcın yatırılması için 28/02/2018 tarihli ara karar ile davacı -davalı kadın vekiline kesin süre verilmiş, davacı- davalı kadın vekilinin kesin süre sonrasında başvuru harcını yatırdığı, ancak ara kararda yatırılması gereken harç miktarlarının açıkça yazılmaması ve harcın yatırılmaması halinde hukuki sonuçlarının ne olacağının belirtilmemesi nedeniyle verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Davacı- davalı kadına eksik harçları yatırması için usulüne uygun olarak süre verilmesi (Harçlar K.md.30- 32), eksik harcın tamamlanması halinde kadının açmış olduğu ziynet alacağı davasının esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekir....
ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 152 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Ankara 10.Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.12.2008 gün ve 2006/221 E., 2008/1525 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 12.10.2009 gün ve 4376-8176 sayılı ilamı ile; (...Dava ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça düğünde takılan altınların hem ayarı hem de gramajı fahiş gösterildiğini, davacı tarafın iddia edildiği şekilde kendisine ziynet eşyasının takılmadığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını alıp kullandığı yönündeki iddianın gerçeğe aykırı olduğunu, davacının müşterek konuttan kovulmadığını evi terk ettiğini, anlaşmalı olarak ayrıldıkları boşanma dava dosyası içerisinde yer alan protokolde kişisel eşyası bulunmadığını beyan ettiğini, boşanma kesinleştikten sonra ziynet talebinde bulunması TMK 166/3 maddesi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; " Açılan dava; boşanma sonrasında talep edilen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir....
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; davacının ziynet alacağı davasının da reddine karar verilmesi gerektiğini, ziynet alacağı davasında genel mahkemenin görevli olduğunu, ziynet davasında boşanmaya karar verilmesinin ön koşul olduğunu, boşanma davası reddedilince ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilemeyeceğini, kadının ziynetlerin müşterek hanede kaldığını ispatlayamadığını, bir kısım ziynetlerin de davacı tarafından düğün borçlarının ödenmesi için davalıya verildiğini, CD aracılığıyla tespit edilen tüm ziynetlerin iadesine karar verilmesinin doğru olmadığını, ziynetlerin yalnızca bir kısmının bozdurulduğunu, kadının üzerinde götürdüğü ziynetlerin de iadesine karar verildiğini, bilirkişinin afakî tespitler ile rapor düzenlediğini beyanla, ilk derece mahkemesi kararının ziynet alacağının kabulüne yönelik kısmının kaldırılması ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Ziynet eşyaları yönünden davacının iddiasını ispatladığı, bu nedenle kabule karar verilmesinde isabetsizlik olmamakla davalının ziynet eşyaları yönünden istinaf talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/700 KARAR NO : 2023/932 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KDZ.EREĞLİ AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2019/686 ESAS, 2022/102 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, tarafların 2003 yılında evlendiklerini, Almanya'da taraflar arasında boşanma davası görüldüğünü, davacıya ait ziynet eşyaları 10 adet Adana burma bilezik (22 gram 22 ayar), 1 adet bilezik (15 gram 22 ayar), 10 adet Reşat altını, 51 adet çeyrek altın, 1 adet 22 gr 22 ayar künye (bileklik), 1 adet 18 ayar 20 gr künye(bileklik),1 adet 18 ayar...
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; düğünde davacının ailesi tarafından sahte bilezikler takıldığını, sahte bileziklerin halen davalıda olduğunu, ziynetlere ilişkin tüm iddiaların asılsız olduğunu, davacının rızası olmadan hiçbir ziynet eşyasının satılmadığını, ziynet eşyalarının birçoğunun davacı tarafından Giresun'da satıldığını belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya ait ziynet eşyalarını almadığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının boşanma davası açıldıktan sonra ortak konutu tüm eşyalarını alarak terk ettiğini, ziynet eşyaları da dahil olmak üzere evdeki tüm eşyaları alarak tahliye ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının, 1 adet 14 ayar (toplam 110 gr) Trabzon hasırı set (11.124.30 TL), 1 adet 14 ayar (toplam 9 gr) zincir İtalyan model (910,17 TL), 2 adet 22 ayar (76 gr) bilezik mega kumlu-simli (12.035,00 TL)’den oluşan ziynet eşyasını davacıya aynen iadesine, aynen teslimi mümkün olmaması halinde ziynet eşyaların toplam bedeli olan 24.069,47 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödemesine, davacının bir adet tam altın (842,50 TL) isteminin reddine karar verilmiştir....
Asliye Mahkesinin 2015/290 Esas ve 2017/493 Karar sayılı davası ile boşandıklarını, davalının kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkiline ait olan ziynet eşyalarının aynen iade edilmesi ile ilgili olarak açmış olduğu davada müvekkilinin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu iddia etmiş olmalarına rağmen, aynen tahsilini talep etmelerinin çelişkili olduğunu iddia etmiş ise de, davalının ziynet eşyalarının aynısını alacağının sözünü vererek bozdurulduğunu, mahkeme yargılama aşamasında tespit edilen ziynet eşyalarının aynen teslimi mümkün olduğunu, aynı özellikleri taşıyan ziynetlerin piyasadan alınarak müvekkile verilmesini engelleyecek bir durum olmadığını, müvekkilin ziynetlerini ileride parasının kendisine verilmesi için davalıya vermediğini, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir GEREKÇE : Davanın konusu ziynet alacağı davası olduğu anlaşılmıştır...
Eldeki davada, ziynet eşyalarının davalı tarafından kendisine ait işyerinde inşaat işlerinde bozdurularak harcadığı beyan etmiş, davacı tarafça tespit edilecek ziynet eşyalarının tutarının kendisine ödenmesini talep etmiş, davalı tarafından ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde bir ihtiyaç için harcandığına ilişkin her hangi bir iddiada bulunmadığı anlaşılmıştır. Ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Davalı tarafça ziynet eşyalarının davacının annesine verildiği iddia edilmiş ise de buna ilişkin delil sunulmamış, tanık beyanları ile de ispatlanamamıştır. Tanık anlatımlarından, ziynet eşyaların pansiyon yapılması için davalı tarafından satıldığı beyan edilmiştir. Yerleşik Yargıtay kararları ile davacıya aynen iadesi mümkün olmayan ziynetlerin değerinin davacıya iadesi gerekecektir....