Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m.225). Boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Bu durumda boşanma hükmü henüz kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin talebin boşanma davasından tefrik edilmesi ve boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken bu taleple ilgili olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 161.163 ve 166/1 maddelerine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri ve ziynet alacağına ilişkindir. Davalı/ karşı Davacı kadının ziynet alacağı isteminin boşanmanın fer'isi niteliğinde talep olmayıp ayrı görülmesi mümkün olduğundan ELDEKİ DOSYADAN TEFRİK EDİLEREK ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen nafaka yönünden, davalı-davacı (kadın) tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat talepleri ve ziynetlerle ilgili verilen tefrik kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
Birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davacı-davalı kadının boşanma davasının ise konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek vasisi tarafından açılan mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davalı-davacı erkeğin mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının tefrik edilerek sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacı-davalı kadının ziynet alacağının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı kadın ziynet alacağı davasını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusu, boşanmadan tefrik edilen ziynet alacağı talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin tefrikten sonra 2021/838 sayılı dava dosyasına 25.01.2021 tarihli dilekçe sunarak, tarafların kişisel eşyalarının iadesi noktasında sulh olduklarını, bu nedenle davanın konusuz kalıp davadan feragat ettiklerini bildirdikleri, davalı vekilinin aynı tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinin olmadığını bildirdikleri, bunun üzerine mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafın süresinde yapmış olduğu istinaf başvurusunda taraflar arasında düzenlenen 27.12.2021 tarihli protokolü sunarak protokolde sadece kişisel eşyalar konusunda sulh olduklarını, ziynet alacağı konusunda sehven feragat dilekçesi verdiklerini bildirmiş ise de, boşanma davasında kadın tarafın sadece ziynet alacağı talebinde bulunduğu, kişisel eşya talebinin...
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
KARAR : Karşı ziynet ve para alacağı davasının kabulü Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet ve para alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece karşı ziynet ve para alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka -Karşılıklı Boşanma- Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından yoksulluk nafakasının miktarı ile tedbir nafakası davasında vekalet ücretine karar verilmemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen karşı boşanma davası ile kadının kabul edilen boşanma, bağımsız tedbir nafakası ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karşı davaya, karşı dava açılamaz (HMK m. 132/3) ise de; açılması halinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekmekle birlikte, her üç davanın tahkikatının birlikte yürütülmesi ve tefrik kararı verilmesi durumunda da, davalardan biri...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalara ilişkin artış kararı verilmemesi, ziynet alacağı yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin, karardan sonra davacının feragatinden önce 05.08.2018 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Evlilik ölümle sona ermiş olup, boşanma davasının konusu kalmamıştır. Bu konuda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-Davacı kadın ziynet alacağı talebinde de bulunmuş, temyizinden sonra gönderdiği dilekçe ile davasından feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek ziynet alacağı davası yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu itibarla, mahkemece; bu dosyada alınan taraf tanık beyanları ve diğer tüm delillerin ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek incelenmesi,yine eldeki dava dosyasının boşanma dava dosyasından tefrik edildiği de dikkate alınmak suretiyle,boşanma dosyasındaki tanık beyanlarının da davacının ziynet alacağı talebi yönünden incelenmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,mahkemece yanılgılı değerlendirme ile ispat yükünün davacı tarafta olduğu belirtilerek dava konusu ziynet eşyalarının davacı tarafça müşterek haneden giderken götürüldüğü gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir....