Somut olayda mahkemece davalı-karşı davacı kadının 34.960 TL değerindeki ziynet alacağının kabulüne ve 12.420 TL ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle, tarafların ziynet alacağına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davasının kabulü yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma -Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı erkeğin davacı kadının kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesinde davalı eşi tarafından ziynet eşyalarının rızası dışında alındığını ve iade edilmediğini beyanla, ziynet eşyalarının aynen iade veya bedelini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda “davacı kadına düğünde takılan takılar ile davacı adına ev alındığı anlaşıldığından...
alınarak kendisine verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince kadının ziynet talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesis edilmiş, yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının ziynet eşyası talebinin kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Somut olayda talep edilen ziynet alacak miktarı 50.000,00 TL ve mahkemece 17.359,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun ojdîi hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Somut olayda 29.750 TL olan ziynet alacağı talebinin 26.400 TL ziynet alacağının aynen olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar verilmesi gerekmiştir....
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir Davacı, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu ve harcandığını savunmuştur. Esasen dava konusu ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurulduğu davalı tarafından da kabul edilmekte ancak davacı kadının kendi ihtiyacı için bozdurulduğu ileri sürülmektedir. Dinlenilen taraf tanıklarınca da ziynet eşyalarının bozdurulduğu beyan edilmişse de tanık beyanlarının değerlendirilmesinde bahse konu ziynet eşyasının davalı tarafından mı yoksa davacı tarafından mı bozdurulduğu konusunda kesin bir kanaate ulaşılması mümkün olmamaktadır....
Davacı yanın imzalayarak davalıyı ibra ettiği belgeden; davacının, ziynet eşyalarını da teslim aldığı, ziynet eşyaları yönünden de davalıyı ibra ettiği sonucunu çıkarmak mümkün değildir. Belgenin içeriğinde böyle bir anlam bulunmadığı gibi bu belgenin ziynet eşyalarını da kapsadığını ileri sürmek hayatın olağan akışına uygun değildir. Ayrıca, taraflar arasında ziynet eşyalarının teslimi bir belge ile sağlanmış olsa idi her iki tarafın daha sonra icra takibi ya da dava açılması ihtimalini düşünerek, teslim edilen ziynet eşyalarına ait bir liste oluşturarak teslimin konusunu netleştirecekleri kuşkusuzdur. Anılan belgenin ziynet eşyalarını da kapsadığı kanıtlanamadığından; davacının talebinin bu belge olmaksızın değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılacak iş; dava dosyasında bulunan tüm diğer deliller değerlendirilerek (ibraya ilişkin belge göz önüne alınmaksızın) sonucuna uygun bir karar verilmesinden ibarettir....
Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş,davalı ise ziynet eşyalarının kendisi ve ailesi tarafından alınmadığını,davacı tarafta olduğunu savunmuştur. Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür(...6).Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Ancak dinlenen davacı tanığı...; güvenlik sebebiyle tarafların ziynetlerin kendi evinde durmasını talep ettiklerini bu nedenle düğünden sonra 11 ay ziynetlerin kendisinde kaldığını,taraflarla birlikte tatile gideceğinden ve ev boş kalacağından damadı olan davalının ziynetlerin kendi babasına teslim edilmesini istediğini, ziynet eşyalarını damadının babasına verdiğini belirtmiştir.Davacı tanık beyanına göre ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığı ispatlanmış,davalı taraf ziynet eşyalarının iade edildiğini ispat edememiştir....
Kararı veren Mahkeme tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 344 üncü maddesi uyarınca; a) Ziynet eşyası talebine yönelik nisbi temyiz harçlarının bir haftalık kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi hâlde ziynet eşyası talebine yönelik temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi, b) Verilen kesin süre içinde ziynet eşyası talebine yönelik nisbi temyiz harçları tamamlanmadığı takdirde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilerek başvurana tebliğ edilmesi, 2....
Mahkemece, davalı-davacının ziynet alacağı talebine yönelik olarak rapor alınmış, bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı-davalı kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile talep ettiği ziynetlerin aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelleri ayrı ayrı göstermek suretiyle toplam 37.798 TL. ziynet alacağına hükmedilmiştir. Hakim; tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez (HMK m. 26). Davacı-davalı kadının ziynet talebinde bedel yönünden usulünce yapılmış bir ıslah talebinin bulunmadığı gözetilmeden talep aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....