Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı ile ziynet eşyası alacağı talebinin reddedilen bölümü yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile davacı-karşı davalı kadının ziynet ve çeyiz eşyası talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15.10.2018 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacıların velisi bulunduğu kızları Şerife ile davalılardan Sezer arasında yasal evlilik akdi kurulmamış olup, uyuşmazlık çeyiz senedine dayalı çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....

        ( HMK 297/1- c) Hükmün sonuç kısmında da gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. ( HMK 297/2) Somut olayda, mahkemece; hüküm altına alınan ziynet ve çeyiz-ev eşyalarının toplam değerleri gösterilmiş ne var ki her bir ziynet ve çeyiz-ev eşyasının değeri ayrı ayrı belirtilmemiştir. Aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden, hüküm altına alınan ziynet ve çeyiz-ev eşyaların her birinin değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesi, hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunludur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı ile reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.10.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. Osman Kalınsaz geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet, kişisel ve çeyiz eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacıya ait ziynet, kişisel ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, iade edilmediğini belirterek, (ziynetleri ayrıntılı olarak sayarak) aynen iadesine mümkün değilse dava tarihi itibari ile bedelleri olan 52.230 TL'nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir....

              ferilerine, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının çeyiz alacağı davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının ise kabulüne karar verilmiş, davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz talebinde bulunulması üzerine Dairemizin 19.9.2018 tarihli kararı ile usulüne uygun şekilde ön inceleme yapılmadığından bahisle, HMK 140. madde çerçevesinde ön inceleme duruşması yapılıp tahkikata geçilerek, delillerin toplanması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün tüm yönlerden bozulmasına karar verilmiştir....

                Somut olayda, davacı-davalı kadının dava dilekçesinde herhangi bir ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talebi bulunmadığı halde 20.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma, boşanmanın fer'i niteliğindeki talepler ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden davasını tamamen ıslah etmiş, mahkemece usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 176 vd. maddelerine göre, taraflardan herbiri davasını tamamen ıslah ederek dava dilekçesinde yer almayan yeni bir talep ekleyebilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kayınvalidesinin annene misafirliğe gidelim diyerek kendisini annesine götürdüğünü, eve gelen davalının da kendisini istemediğini söylediğini ve eve geri götürmediğini, ziynetlerinin ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere, ziynet ve çeyiz eşyaların aynen iadesine; olmaz ise, bedelinin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Aile Mahkemesinin 2010/270 Esas, 2012/44 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacının müşterek evi terk ederken, çeyiz eşyasını ve düğünde takılan takıları almadığını belirterek, takı ve çeyiz eşyalarının öncelikle aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse bedeli olan 35.000 TL'nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyası ve çeyiz eşyalarının davacı tarafından müşterek haneden alındığını, davacının evi terk ederken tüm takı ve ev eşyalarını da götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının talebine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu