Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, düğünde takılan ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığından bahisle söz konusu eşyaların aynen iadesi, mümkün olmazsa 19.671,00 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, talep edilen ziynetlerin davacıda olduğunu, eşyaların ise bedellerinin kendisi tarafından ödenmiş olup, davacıya ait olmadıklarını bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden talebin kısmen kabulüne, ziynetler yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyalarının normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulundurulan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikteki eşyalardan olduğunun kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak davacı, davaya konu edilen ziynetlerin davalı koca yedinde kaldığını ispat etmek durumundadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; yoksulluk nafakası, ziynet ve çeyiz eşyası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5000 TL değerinde ziynet eşyası ile 1000 TL değerinde çeyiz eşyasını talep etmiş, 10.07.2012 tarihinde bu miktarları ıslah etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2014 NUMARASI : 2013/678-2014/1039 Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından kiralanan kasada bulunduğunu, çeyiz olarak getirmiş olduğu eşyaların da müvekkiline iade edilmediğini belirterek, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde şimdilik 28.000,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ziynet eşyaları yönünden talebini 23.07.2014 tarihli dilekçesi ile 42.895,50 TL olarak ıslah etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının çeyiz eşyası talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmıştır. Davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, ziynet eşyası davasının reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 27/06/2018 tarih, 2016/20158 Esas, 2018/7244 Karar)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın çeyiz eşyaları yönünden kısmen kabulüne, ziynet eşyaları yönünden ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalının davacıyı evden kovduğunu, tarafların boşandıklarını, davacıya ait çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını ileri sürerek, müvekkiline ait çeyiz eşyalarının davalıdan aynen alınarak müvekkiline teslimine, aynen teslimi mümkün olmaz ise dava tarihindeki değerleri toplamının yasal faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca 22 ayar 11 adet adana burması altın bileziğin, 2,5 metre uzunluğunda bakla içleri dolu 18 ayar altın zincirin, 22 ayar 7'li çeyreklik altın künyenin, 7 adet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise boşanma kararı verilmemesi ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının çeyiz eşyası davası sebebiyle lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın dava delikeçesinde ayrıca niteliklerini belirttiği ziynet eşyalarını ortak ikametin kilidi davalı erkek tarafından değiştirildiği için alamadığını, bu sebeple aynen olmadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece ziynet alacağına yönelik dava kısmen kabul edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/287 esas, 2016/394 sayılı kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca düzeltilerek asıl davanın reddine, karşı davada manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, ziynet eşyalarının bedelinin ödetilmesi isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat, çeyiz eşyası bedeli taleplerinin reddine dair verilen 13/06/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl dava, maddi ve manevi tazminat; karşı dava, maddi ve manevi tazminat ile ziynet, çeyiz ve para alacağı istemine ilişkindir....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de çeyiz eşyası talebinin reddine ilişkin gerekçe oluşturulmamıştır. Ayrıca davacının çeyiz eşyası alacağına yönelik davasının reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamında bulunan bir kısım tanıkların davacıya ait çeyiz eşyalarının tanık Emin'e ait işyerinin deposuna konulduğu ifade edildiğinden gerekirse çeyiz eşyası hususunda keşif yapılıp, tüm deliller değerlendirildikten sonra hüküm kurulması gerekir iken yazılı şekilde ret hükmü kurulması isabetli bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş: davacının çeyiz eşyası talebine yönelik delillerin değerlendirilip gerekçeli hüküm kurulmasından ibarettir....
Davalı koca tarafından dava konusu ziynet eşyalarının herhangi bir sebep ile bozdurulduğunun iddia edilmesi halinde, bu defa ispat yükü yer değiştirir ve davalı koca ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere kendisine verildiğini; eş söyleyiş ile kendisine bağışlandığını, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığını kanıtlanması halinde, ancak bu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir (Sağıroğlu, M.Ş.: Ziynet Davaları, İstanbul 2013, s.3)....