Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine veya bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; Davacı çeyiz ve ziynet eşyaların aynen iadesi veya bedelinin tahsilini istemiştir. Mahkemece çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne davacı tarafından bildirilen 21700 TL değerindeki ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar, çeyiz ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir. İstek Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında boşanmanın fer'i (eki) olan maddi tazminat niteliğinde olmayıp, bağımsız bir talep olarak ayrı harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; ziynet ve çeyiz eşyası alacağının reddedilen kısmı, nafakaların miktarı ve vekalet ücreti yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, nafakalar, kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde onüç adet üçlü burma bilezik ile bir adet 22 ayar setin iadesini istemiş sonradan 25.02.2013 tarihli dilekçesi ile talebine sekiz adet çeyrek altın ilave etmiştir....
KARAR Davacı davalılardan ... ile 2004 yılında gayri resmi olarak evlendiklerini, davalı ...’nin ise kayınpederi olup evliliğin devamı süresince birlikte oturduklarını, yaşının küçük olması nedeniyle resmi nikah yapılmadığını, davalıların kendisini döverek evden attıklarını, ailesine bu durumu bildirince jandarmaya gittiklerini, çeyiz senedinde bulunan eşya ve ziynetlerin aynen, olmaz ise bedelleri karşılığı şimdilik 10.000,00 YTL’nın faizi ile davalılardan alınmasını istemiştir. Davalılar, davacının kendi isteği ile müşterek haneyi terk ettiğini, dövülmediğini, ailesinin şikayeti ile jandarmaya gidilerek ifade verildiğini, aynı gün ziynet eşyalarını ve bir kısım eşyaları iade ettiklerini, beyaz eşyaları da iadeye hazır olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece , ziynet eşyaları yönünden davanın reddine, çeyiz eşyaları yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyleyken, davacı-karşı davalı kadın eşin eşit kusurlu kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadın eşin maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Tarafların ziynet eşya alacağı ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Davacı-karşı davalı kadın eş, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir. Tefhim edilen kısa kararda ve hükümde çeyiz eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynetlerin davacının annesi tarafından elinden alındığını, bahsedildiği kadar ziynet takılmadığını, çeyiz senedi bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; ziynet eşyalarının ispatlanamamakla reddine karar, çeyiz eşyaları yönüyle davanın kabulü ile 7.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizin 2021/1724 Esas (İstinaf edilen Ortaköy/Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/337 Esas ve 2019/70 Karar) sayılı dosyasından tefrik edilen işbu dava, ziynet ve eşya alacağına ilişkindir....
Yine mahkemece ziynet eşyalarına yönelik olarak davalının davacıya teslim etmediği ziynet eşyaları bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine ifadesiyle yetinmiş, bunun dışında; hangi tanık beyanlarına hangi sebeple üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanlarına hangi sebeple itibar edilmediği belirtilmediği gibi, bu bedele ne şekilde ulaşıldığı ve dava konusu edilen hangi ziynetlerin karşılığı olduğu hüküm yerinde gösterilmemiştir. Kadının çeyiz eşya talebine yönelik kararın da gerekçesi açıklanmamıştır. Bu nedenle kadının boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı davaları yönünden yeterli gerekçeden yoksun şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
O halde davacı-karşı davalı kadının delil listesindeki toplanmasını istediği delillerin toplanması ve sonucu uyarınca hüküm kurulması gerekirken bu hususlar gözetilmeden yargılamaya devam edilmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesi ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı taleplerinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı-davalı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri boşanma talebinin eki niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Bu talepler nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Somut olayda mahkemece; bu ilke gözardı edilip davacı ve davalı lehine, kabul edilen ve reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin toplamı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen kişisel mal niteliğindeki çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin ayrı davalar olarak değerlendirilip davacı ve davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretlerine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2014 NUMARASI : 2014/47-2014/627 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının kendisine verilmediğini ileri sürerek, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve eşyaların aynen iadesini olmazsa bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında; senette belirtilen eşyaların bir kısmının davacı tarafa teslim edildiğini, ziynet eşyalarına ilişkin talebi kabul etmediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden ise davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmektedir....