Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki çeyiz ve eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; 21.150 TL değerinde ziynet eşyasının müvekkili tarafından bozdurularak araba alımı için davalı adına bankaya yatırıldığını, müvekkilinin ziynet ve çeyiz eşyalarının (2 adet halı, ... 26 parça çeyiz seti, ... 86 parça yemek takımı, ... 90 parça çatal kaşık bıçak takımı, koltuk takımı ve sehpa) davalıda kaldığını belirterek; ziynet eşyası bedeli ve çeyiz eşyası bedeli olan 4.660 TL'nin toplamı olan 25.810 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 24.09.2014 tarihli dilekçesi ile dava değerini 37.646 TL olarak ıslah etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, boşanma, manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davacı kadının çeyiz eşyalarının iadesi talebi boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, boşanma davasından tefrik ile oluşturulan ziynet ve çeyiz alacağı alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK m. 190, YHGK 04.03.2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Kadına ait ziynetler, erkek tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yararına hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile çeyiz eşyası davasında bedele hükmolunmaması ve ziynet talebinin reddi yönlerinden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağının reddi ve çeyiz alacağı davasında bedele hükmolunmamasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasında talep edilen bedel ve çeyiz alacağı davasında hükmolunan bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri...

          Somut olaya gelince; mahkeme gerekçeli kararında, davacı kadının ziynet alacağı talebinin neden reddedildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet alacağı talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup ziynet alacağına ilişkin istekler yönünden gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının çeyiz alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın boşanma davasının yanında dilekçesinde çeyiz olarak getirdiğini belirttiği üç adet büyükbaş hayvanın iadesine karar verilmesini de talep etmiştir. Davacının çeyiz eşyasına yönelik talebi boşanma davasının eki sayılmadığından ayrıca nispi harca tabidir. Kadın tarafından başvurma harcı yatırılmıştır. Başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar....

            Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, davalı erkekte kaldığını ileri sürdüğü çeyiz ve giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; en son olayda davacı kadının evden kovulduğu, çeyiz ve giyim eşyalarını alamadan sadece üzerindeki kıyafetlerle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının çeyiz ve giyim eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

              Davacı taraf her ne kadar çeyiz senedinin aslının sunamamış olsa da dosyaya sunulan çeyiz senet fotokopisindeki imzasının ve senedin davalı tarafça inkar edilmediği görülmüştür. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekirse de, dosyamıza konu davada davacının müşterek evden ayrılırken üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının olmadığını, ev eşyalarının da müşterek evde kaldığı anlaşılmıştır bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır....

              KARAR Davacılar, davacı ... ile davalının nikahlanmak üzere sözlendiklerini, düğün sırasında davacıların nikah yaptırmak istediklerini, ancak davalının düğünden sonra nikah yapalım talebi ve ısrarı üzerine resmi nikah yapamadıklarını, düğün sırasında davalı tarafın hazırlamış olduğu çeyiz senedini eğer imzalamazsanız bu düğün kalır, kızı alır gideriz diyerek baskı oluşturmak suretiyle imzalattırdıklarını, çeyiz senedinde bir boşanma durumunda bunların kendisine verileceğinden söz edildiğini, oysa ne evlenmenin ne de boşanmanın gerçekleştiğini, davalının, davacı ...'in evde olmadığı bir zamanda evdeki bütün eşyaları toplayıp gittiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 27.07.2008 tarihli çeyiz senedinin iptaline, ekte bulunan çeyiz senedinde kayıtlı olup halen davalının elinde olan ziynet eşyaları ve ev eşyasının kendilerine iadesine karar verilmesini istemişlerdir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; talep edilen ziynet eşyaları yönünden; ispat yükünün davacı tarafta olduğu, ilk tanığın konu ile bilgisinin olmadığı, ikinci tanığın ise beyanının veya bilgisinin bilgi ve görgüye değil, bizzat davacıdan duyuma, aktarıma dayalı beyanlar olduğu, ispat yükü altında olan davacı taraf, davalı tarafından ziynet eşyalarının elinden alınarak bozdurulduğunu ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edemediği, çeyiz eşyası alacağı yönünden değerlendirmede ise; ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın, dava dilekçesi ekinde sıralı olarak sayılan çeyiz eşyalarından 1 adet yatak örtüsünün, 6 adet avizenin, 2 adet fincan takımının ve 1 adet nişan tepsisinin davalı uhtesinde kaldığını dinletmiş olduğu tanık beyanı ile ispatladığı, davacının bu hususta dinletmiş olduğu tanığı annesi Gülhizar Yıldız davacının sadece yukarıda sayılan çeyiz eşyalarının davalı uhdesinde kaldığını, bunların dışında kalan çeyiz...

                UYAP Entegrasyonu