eşyası alacak talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde, kadın lehine birleşen dava kapsamında boşanma ve ziynet eşyası alacak davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedildiği halde davacı-b.davalı erkek lehine sadece reddedilen ziynet eşyası alacak yönünden vekalet ücretine hükmedildiği, asıl boşanma davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Alacağı ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ....1. Aile Mahkemesi'nden verilen 26.06.2014 gün ve 565/435 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının mümkünse aynen iadesine, değilse mislen karşılanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve ziynetlere yönelik alacak davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ... 19.04.2016 tarihli dilekçeyle kusur belirlemesine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin kusur belirlemesi yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 19.04.2016 tarihli dilekçesiyle maddi-manevi tazminat talebinden ve ziynet eşyalarına ilişkin talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen tazminatlar ve ziynet eşyalarına yönelik davaya ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....
Somut olayda davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı 978 TL olup bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının alacak davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı-karşı davacı kadının alacak davasına ilişkin istinaf başvurusu bulunmaması nedeniyle bu yönden karar kesinleştiğinden, temyiz dilekçesinin bu yönden reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyalarına ilişkin alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarına ilişkin alacak talebine ilişkin bulunduğuna göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat-Ziynet Eşyası-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ziynet eşyasının reddedilen bölümü, alacak ve manevi tazminatın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde ayrıca ziynet eşyası alacağı talebinde bulunmuş, davaya konu ziynet eşyalarının cins, nevi ve miktarlarını belirtmiştir....
Aile mahkemesinin 08.04.2014 tarihli ilamı ile lehine ziynet eşyalarının iadesi yönünde karar verildiğini, verilen karar ile önceki eşinin kendisine dava dilekçesinde sayılı olan ziynet eşyalarını aynen teslim ettiğini, davalı-karşı davacı erkeğin kadının elinde toplu şekilde ziynet olduğunu bildiğini, zor durumda olduğundan bahisle bu ziynetleri kadından borç olarak istediğini ve kadının da aile içinde huzursuzluk çıkmaması için bu ziynetleri davalı-karşı davacı erkeğe verdiğini ve geri alamadığını iddia ederek, harcını yatırmak suretiyle alacak talebinde bulunmuştur. Bu talep, aile hukukundan kaynaklanmayıp, genel hükümlere tabi olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle, bu talep yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aile mahkemesinin davanın esasına girip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"Eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında, bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak, o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler yazılı bir anlaşma ile değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler". (TMK m. 227) Davacı kadın, taşınmazın alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmamış, katılım alacağı talep etmiş, temyize konu dava da ise ziynet eşyası alacağı talep etmiştir. O halde, davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde bedeli 13.691.25 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir....
Dava, kadın tarafından açılan kişisel ziynet eşyası alacak davasına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/07/1996 tarihinde resmi olarak evlendikleri, kadın tarafından kişisel ziynet eşyası alacak davasına ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde özet ile; "Tarafların Mersin 1. Aile Mahkemesinin 2012/767 esas ve 2013/694 karar sayılı dosyaları ile boşandıkları ve kararın 10/02/2014 tarihinde kesinleştiği, boşanma sonrasına müvekkilinin tüm ziynet eşyalarının davalıda kaldığı, bu ziynet eşyalarının 4 çift burma bilezik, 2,5 metre zincir, beşibiryerde, yüzükler ve kol bağı olduğu" iddia ve vakıalarını ileri sürerek, ziynet eşyaları davalıda duruyorsa aynen iadesi, eğer satılmış ise de değerinin dava tarihindeki değeri üzerinden hesaplanarak işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....