Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacının kendi isteği ile evi terk ettiğini, ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, ziynet eşyalarının büyük bir kısmının ailesi tarafından takıldığını, düğüne davacı taraftan kimsenin gelmediğini, toplamda 5 tane düz bilezik ve 1 gerdanlık oldğunu, bunlardan 3 tane bilezik ve gerdanlığı evlilik süresinde zaman zaman sıkıştıkça bozdurduklarını, davacının evden giderken kalan 2 bileziği ve 1200 TL nakit parayı da götürdüğünü, çeyiz eşyalarının evde durduğunu, tamamını teslim etmeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; ispatlanamayan ziynet eşyasına ilişkin davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

    Eldeki dava, çeyiz senedinden dolayı ziynet eşyalarının teslimi ya da bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre; konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu ziynet eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup bu senet davalıyı bağlayıcı niteliktedir. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, davacı kadına ait olduğu kabul edilen ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği ve davalı tarafından da teslim alındığına dair tutanak imza altına alınmıştır. Dolayısıyla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, ziynet eşyalarının davacıda olduğu iddiasını davalı aynı nitelikte bir delille ispatlamakla yükümlüdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde duruşmalı olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkili olan davacının müşterek evden kovulduğunu, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan ederek, davacının çeyizinde bulunan eşyaların aynen, olmadığı takdirde 100 TL'nin ödenmesine, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması durumunda ise 700 TL'nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı; davacının müşterek konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı eşyalardan yalnızca, sandık, yorgan ve yastığı davacının getirdiğini, diğer tüm eşyaları kendisinin satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 12/01/2015 tarihli karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 20/10/2015 gün ve 2015/4686 E. 16224 K. sayılı ilamıyla; çeyiz senedinde yer alan ziynet eşyalarının kendisine teslim edildiğini ve 2004 yılında davalı tarafından elinden alındığını ileri süren davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çeyiz senedine dayalı çeyiz ve ziynet eşya bedeline dayalı alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın 11.04.2007 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı; asliye hukuk mahkemesince, Ankara 3. Aile Mahkemesinin 2003/917 E.-2005/592 K. sayılı ilamında boşanma ve alacak davasında tarafların boşanmalarına, eşyalar yönünden görevsizlik kararı verildiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilerek dosyanın merci tayini için Yargıtay'a gönderildiği anlaşılmaktadır. Aile mahkemesinde açılan davada; tarafların boşanmalarına, çeyiz ve ziynet eşyası yönünden görevsizliğe ilişkin verilen kararın 05.05.2005 tarihli olduğu, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenemediği anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'...

          vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedellerinin iadesi, davalıya ait bankada bulunan çeyiz parası ve düğünde takılan paralardan gelen miktarın iadesine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine, çeyiz ve ev eşyalarının teslim edilmesi sebebiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, emekli sandığından alınan paranın yatak odası alımında kullanılması sebebiyle emekli sandığından çekilen çeyiz parasına ilişkin talebin reddine, davalının hesabında bulunan ve davacıya ait 5.500 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyalarına ait talebin kısmen kabul kısmen reddi ile bir adet 14 ayar set takımının, 11 adet 22 ayar bileziğin aynen olmadığı takdirde değerleri toplamı 2.882 TL’nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, çeyiz ve ev eşyaları dışındaki kabul...

            Aile Mahkemesinin 2018/1019 esas sayılı boşanma davasının derdest olduğunu, müvekkilinin şiddet uygulanarak evden uzaklaştırıldığını, kişisel eşyalarını alamadığını, dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyası, kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalıdan aynen, olmadığı takdirde ziynet eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00- TL, kişisel eşya ve çeyiz eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00- TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davası bulunduğunu, Kayseri 4. Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının Kayseri 3. Aile mahkemesindeki boşanma davası ile birleştirildiğini, Kayseri 8....

            Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri yönünden; davacı -karşı davalı erkek tarafından ise terke dayalı davasının reddi, kadının birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadının “Ziynet ve çeyiz alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davalı -karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....

              Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kadının vekilinin davadan feragat konusunda özel yetkisi bulunmadığı gözetilmeden kadının boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün münhasıran bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2- DavaIı-davacı kadın vekilinin ziynet ve çeyiz alacağı davalarına yönelik açık bir feragat beyanı bulunmamaktadır. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının esasına girilerek gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

                TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T5 evlilikleri sırasında çeyiz eşya senedi düzenlendiğini, senede konu eşya ve altınların davalıların yanında kaldığını, çeyiz eşya senedinde geçen altın ve paraların rayiç bedellerinin yasal faiziyle birlikte alınmasını talep ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çeyiz eşya senedinde bulunan tüm ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, ziynet dışındaki eşyaların ise hazır olup davacı yana teslim edebileceklerini beyan etmişlerdir. Davalı T5 vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının çeyiz eşya senedinde yazılı tüm ziynet eşyalarını beraberinde götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının kendilerinde kalmadığını, ziynet dışındaki eşyaların ise hazır olduğunu, davacı yana teslim edebileceklerini beyan etmişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu