Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve aleyhe hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, nafakaların miktarı ve ... ...’in velâyeti yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, zina sebebine dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı ve davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince erkeğin “zina”ya dayalı davasının reddine ve tarafların TMK m.166/1’e dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davalının derdestlik itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının sadakat yükümlülüğün aykırı davranışı nedeni ile ayrı bir boşanma davası açtıklarını, evlilik birliğinin güven sarsıcı davranış nedeni ile temelinden sarsılmasına dayanan boşanma davası olduğunu, Mahkemeniz 2018/821 esas sayılı dava dosyasında karşı boşanma dava nedenimiz evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olup, bu dava ile diğer davanın dayanakları farklı olduğunu,, derdestlik itirazının reddi ile bildirmiş olduğumuz delillerin toplanmasını talep ettiklerini, karşı tarafın delil dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;6100 Sayılı HMK.nun 114/1- ı maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olan davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır. 3-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilmek suretiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılıp, reddedilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri, davacı-karşı davalı tanıklarının beyanlarında geçen olayların, reddedilip kesinleşen boşanma davasından öncesine ait olup, hükme esas alınmasının mümkün olmadığı ve davalı-karşı davacı kadına atfı kabil bir yeni bir kusurun ispatlanamadığı, buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğin ise kadının sağlık sorunları ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkek tamamen kusurludur....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları ile haysiyetsiz hayat sürme eylemi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci, olmadığı takdirde 163 üncü veya 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı terditli boşanma davasında yalnızca 161 inci maddesi yönünden davanın kabulü ile, diğer sebepler yönünden hüküm kurulmamasının doğru olup olmadığı, nafakaların ve tazminatların miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, zina (TMK. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK. 166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur". TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
, bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı/birleşen dosya davalısı kadın tarafından; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası, çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen tazminat talebi yönünden, davalı/birleşen dosya davacısı erkek tarafından; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları, velayet ile reddedilen zinaya dayalı boşanma davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı/birleşen dosya davalısı kadın tarafından; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası, çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarı, reddedilen tazminat talebi yönünden, davalı/birleşen dosya davacısı erkek tarafından; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları, velayet ile reddedilen zinaya dayalı boşanma davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
karar verilmesi talep edilmiş ise de, birleştirilen dava dosyasının açıldığı tarihe kadar davalının, davacıya hakaretlerinin ve psikolojik şiddetinin devam ettiği, asıl dava açıldıktan sonra davalının başka kadınla ilişkisi olduğu, yeni gelişen olaylara ilişkin dava açılmış olduğu anlaşıldığından davanın derdestlik itirazının yerinde görülmediği, boşanmakla mevcut ve muhtemel menfaatleri zedelenen, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacının, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve kusurun ağırlığı birlikte değerlendirilerek maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulünün gerektiği gerekçesi ile asıl davadaki zina nedeni ile boşanma talebinin reddine, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebi ile birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî ve...
Toplanan delillerden, tarafların daha önce açtıkları karşılıklı boşanma davalarının "taraflar arasında iddia edilen sorunların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylardan olmadığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği anlaşılmakla her iki tarafın da boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde taraflara ayrıca kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı dikkate alınarak boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu sonucuna varıldığı ancak ilk derece mahkemesince, yukarıda yapılan tespite aykırı olarak, davacı kocanın kusursuz kabul edilmesi doğru görülmemiş ise de sonuç itibariyle kararın doğru olduğu” gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....