Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı taraf; hükmedilen tedbir, yoksulluk, iştirak nafakaları miktarları ile tazminat miktarları yönünden, davalı-karşı davacı taraf, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

Davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu, davacının daha önce de benzer gerekçelerle davalı aleyhine Mahkememizin 2018/217 E - 2018/621 K sayılı sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davacının evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olması ve davalının her hangi bir kusurunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11/06/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tarafların daha önce görülen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, aralarında boşanmaya karar vermeyi gerektirecek yeni bir olayın yaşanmadığı eldeki dosya kapsamından anlaşılmakla, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek şekilde kusurlu her hangi bir davranışı ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava; taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddelerinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin...

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava; erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, birleşen dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....

        Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve 03.11.2016 tarihli karar ile davanın kabulüne, TMK 166/son maddesi gereğince boşanmalarına ilişkin yasal koşullarınn oluştuğunun ve davalı ...'in evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu tespitine karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Bozma kararına uyulmasına karar verildiğine göre mahkemece yapılması gereken iş, evlilik birliğinin davacı erkeğin ölüm tarihinde sona erdiğinden boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek davalının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olup olmadığı yönünde tespit kararı vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tarafların evlilik süresi, erkeğin kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davacı kadın yararına hükmedilen 30.000,00TL maddi tazminat miktarı çok görülmekle, 25.000,00TL maddi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, bu kapsamda davalı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine, Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin kusurlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır....

          Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki boşanma davasının, tarafların ayrıca açılan zinaya dayalı boşanma davası ile birlikte görülmesi gerektiğinden birleştirme kararı verilmesi için temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan eldeki evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ile zinaya dayalı olarak açılan boşanma davalarının birlikte görülmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174üncü maddesi, 175inci maddesi. 3....

            Davalı-karşı davacı erkek vekili, karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, müşterek çocuk için aylık 1.800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; kadının zinaya dayalı boşanma davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile TMK'nın 166/1....

            Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, evi ve eşi ile ilgilenmeyerek psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayan davalı erkek tam kusurludur. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50. 51) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddî (TMK 174/1) ve manevî (TMK 174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu