Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2 ) taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK 166) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece uyulan Dairemizin 2015/5549 esas ve 2015/22799 karar sayılı 01.12.2015 tarihli ilamı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı-davacı erkeğin sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı-davalı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....
Davacı davalı vekili 16/12/2017 tarihli dilekçesi ile; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı davalı kadının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, 150.000,000 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
b-TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile erkeğin ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, isabetsizlik yoktur. Manevi tazminata yönelik yapılan değerlendirme sonucunda; Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır....
, müvekkiline karşı olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilini Gizem adında bir kadınla aldattığını, müvekkili davalı ile Gizem adlı üçüncü şahsın ses kayıtlarını ele geçirdiğini ve bu kayıtlardan sonra eşinin Gizem isimli bu üçüncü şahısla ilişkisinin olduğunu ve bu kişi ile eşinin cinsel birliktelik de yaşadıklarını öğrendiğini, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ve bunun bir gün öğrenilebileceği ihtimalini gözeterek evlilik birliği içerisinde müvekkili ile birlikte edinilen taşınmazlarını, şirket hisselerini ve taşınır mallarını satarak müvekkilinden kaçırdığını, söz konusu eylemler dahi davalının tüm kusurunu ortaya koyduğunu, tüm bu sebeplerle tarafların öncelikle zinaya dayalı olarak, bu mümkün olmaması halinde sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin dava aşamasında tedbiren kararla birlikte nihai olarak müvekkiline bırakılmasına, dava aşamasında...
Temyiz Sebepleri Davalı karşı davacı erkek vekili; zina sebebi ile açılan davasının kabul edilmesi gerektiği, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme . Uyuşmazlık, davalı karşı davacı erkeğin zina iddiasının kanıtlanıp kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kadın lehine maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile evlendikten sonra ayrı evde yaşadıklarını, kış aylarında 3 ay süre ile anne ve babasının da yanlarında kaldığını, ailesinin evliliğe müdahale etmediğini, sabit adresinde bulunmadığından dolayı tebligatlardan haberinin olmadığını, evlilikte kusurunun bulunmadığını, hükmedilen nafakalar ve tazminatların yerinde olmadığını, yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....
kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/1.maddesi gereğince maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte kadından kaynaklanan geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi, 51 inci maddesi. 3....