Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2 ) taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir....

    Davacı davalı vekili 16/12/2017 tarihli dilekçesi ile; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davacı birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı davalı kadının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, 150.000,000 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak nitelikte kadından kaynaklanan geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi, 51 inci maddesi. 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı erkek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer....

        Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere ve özellikle mahkemece dinlenen davacı tanık beyanlarına göre; davalı erkeğin evlilik birlikteliği devam ederken davacı eşine hakaret edip küçümseyici sözler söylediği, dinlenen davalı tanıklarının sözlerinin bir kısmının sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olup, bir kısım tanık beyanlarının ise, davalıdan duyuma dayalı olduğu böylece, davacı kadına davalı tarafından atfedilip ispat edilen herhangi bir kusurun bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verilen olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacının dava açmakta haklı olup, lehine TMK'nun 166/1 maddesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davalının boşanma ve kusura yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/1.maddesi gereğince maddi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK'nun 174/2.maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, Her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalının istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan, birlik görevlerini yapmayan davalı erkeğin ağır, eşine hakaret eden davacı kadının da az da olsa kusurlu bulunduğunun anlaşılmış olmasına göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kadının az da olsa kusurlu bulunduğu dikkate alındığında, davacı yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat orantısız ve fazla bulunmuştur....

          Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ile evlendikten sonra ayrı evde yaşadıklarını, kış aylarında 3 ay süre ile anne ve babasının da yanlarında kaldığını, ailesinin evliliğe müdahale etmediğini, sabit adresinde bulunmadığından dolayı tebligatlardan haberinin olmadığını, evlilikte kusurunun bulunmadığını, hükmedilen nafakalar ve tazminatların yerinde olmadığını, yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

            , müvekkiline karşı olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve müvekkilini Gizem adında bir kadınla aldattığını, müvekkili davalı ile Gizem adlı üçüncü şahsın ses kayıtlarını ele geçirdiğini ve bu kayıtlardan sonra eşinin Gizem isimli bu üçüncü şahısla ilişkisinin olduğunu ve bu kişi ile eşinin cinsel birliktelik de yaşadıklarını öğrendiğini, davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ve bunun bir gün öğrenilebileceği ihtimalini gözeterek evlilik birliği içerisinde müvekkili ile birlikte edinilen taşınmazlarını, şirket hisselerini ve taşınır mallarını satarak müvekkilinden kaçırdığını, söz konusu eylemler dahi davalının tüm kusurunu ortaya koyduğunu, tüm bu sebeplerle tarafların öncelikle zinaya dayalı olarak, bu mümkün olmaması halinde sadakat yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin dava aşamasında tedbiren kararla birlikte nihai olarak müvekkiline bırakılmasına, dava aşamasında...

            UYAP Entegrasyonu