WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK md 166) boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili; her iki boşanma davası ve fer'ileri ile kusur tespitine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası (TMK md. 166/1,2) ve fer'ilerine ilişkindir....

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kadının kusurunun bulunmadığı, davalı karşı davacı erkeğin tam kusurlu bulunduğu 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 166 f. I hükmü kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz biçimde sarsılmasını temel aldığından kusurlu tarafa da boşanma davası açma hakkı verilmiş ise de Yargıtay, bu değişikliği tam kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek görüşündedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. (Bkz....

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı/karşı davalı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı/karşı davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davalı-karşı davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı- karşı davacı kadının çalışmaması sebebiyle davacı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı ve düşeceği ekonomik sıkıntı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Manevi tazminat açısından: TMK 174/2.maddesinde "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" şeklinde belirtilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından boşanma sebebi, çocuk lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 161/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı erkeğin bir başka kadınla yaşadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Zina eylemi sabit olmuştur. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı dava kabul edilmiş, zina nedenine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....

    Davacı-davalı (kadın)'nın boşanma davasında ayrılığa karar verilebilmesi için toplanan delillerin boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olması bir başka deyişle evlilik birliğinin davalı-davacı (koca)nın kusurlu davranışları ile temelinden sarsılmış olduğunun ispatlanmış olması gerekir. Toplanan deliller ve yapılan tahkikattan davalı-davacı (koca)'nın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu bir davranışının varlığı ispatlanmamıştır. Hal böyleyken davacı-davalı (kadın)'nın davasının da kabulüyle tarafların bir yıl süreyle ayrılığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün bu yönden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

      Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalaıma karar verilmiştir. Davacı erkeğin dava dilekçesinde yer alan zina nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacının açıklanan boşanma sebebine dayalı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 165. maddesi yanında 166. maddesine de dayanmasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda, eşine sürekli şiddet uygulayan "deli" diye hitap eden, müşterek evden götürülmesini isteyen kocanın tam kusurlu bulunmasına ve Türk Medeni Kanununun 166/1.maddeye dayalı davanın da reddedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.02.2010 (Salı)...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2019/101 ESAS-2021/82 KARAR DAVA KONUSU : Kocanın Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak olarak tarafların boşanmalarına karar verildikten sonra davalı kocanın soyadını kullanmaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; zina sebebine dayalı boşanma davası, tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26.04.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle boşanma davası açmıştır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı taraf; hükmedilen nafakalar ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu