davalı adına kayıtlı olduğunu, belirterek; zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00TL ve müşterek çocuk için 800,00TL nafaka ile 150.000,00TL maddi ve 150.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine, müşterek konutun ve konuttaki eşyaların kullanımının müvekkiline tahsisine duruşmanın gizli yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tazminat taleplerinin reddi, nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm arasında çelişki bulunduğu ve boşanma hukuksal nedeninin yazılmadığı gerekçesiyle erkeğin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı davalar hakkında Mahkemece karar verilmemesi nedeniyle kadının bu husustaki istinaf talebinin kısmen kabulüne, toplanan delillere göre erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu, erkeğin tanıklarının, erkeğin eşini aldattıktan sonra eşini affettiğini kendilerine söylediğini beyan ettikleri ve tarafların barışıp birlikte evlilik birliğine devam ettiklerini belirttikleri; tanık Selda ile ...'...
Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı anlaşıldığına göre, davanın kabulü ile tarafların 4721 s....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
ve özellikle bu süreçte kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin de ferileriyle birlikte reddine karar verilmiştir....
Değerlendirme 1-Somut yargılamada, davacı kadın vekili tarafların zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş ve İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli ve 2020/439 Esas, 2021/397 Karar sayılı ilk kararı ile dava dilekçesindeki taleplerden sadece "evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma" talebi yönünden hüküm kurulmuştur. Hükmün davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.04.2022 tarihli ve 2021/2639 Esas, 2022/996 Karar sayılı karar ile davalı erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği araştırılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen ikinci kararda davacı kadının bütün boşanma talepleri yönünden hüküm kurulmuştur....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1....
b-Davacı karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, kadının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca. boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortaklar çocuklar lehine 250’şer TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 500 TL tedbir, 1000 TL yoksulluk nafakasına yine kadın lehine 50.000 TL. maddi ve 30.000 TL. manevi tazminatın faiziyle birlikte verilmesine karar verilmiş, erkeğin ise karşı boşanma davası reddedilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı kadın tarafından, zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, yatılı kişisel ilişki...