AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2020/715 ESAS, 2021/740 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma- Zina ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının 25.04.2014 tarihinde evlendiklerini ve müşterek çocuklarının bulunmadığını, taraflar arasında daha önce görülen evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenli boşanma davasının, Kayseri 6....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadın tarafından açılan zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl boşanma davası ile birleşen zina hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup uyuşmazlık; asıl davada zina şartlarının oluşup oluşmadığı, birleşen zina hukuki nedenli davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m.27) gereğidir. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar. Somut olaya gelince; mahkeme, kararın hüküm kısmında boşanmaya dayanak hukuki sebebi ihtiva eden kanun maddesi belirtilmeden, gerekçeli kararda erkeğin boşanma davasını münhasıran zina hukuki sebebine dayandırıp daha sonra, erkeğin davasını evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle kabul ettiği yönünde gerekçe oluşturan mahkeme hükmü ile gerekçe ve gerekçe içeriği kendi içinde çelişkiye sebebiyet vermiştir. Geçekleşen bu durum karşında, mahkemece verilen karar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, karşı davasıyla evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) birleşen davası ile de zina (TMK m.161), kabul olunmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin "tarafların ayrı ayrı açmış oldukları davaları ile birleşen davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; kadının karşı ve birleşen davaları yönünden evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle davanın kabul edildiği belirtilerek, kadının birleşen davasında öncelikle zinadan (TMK m.161) hüküm kurulmasını talep ettiği dikkate alınmadan gerekçe ile hüküm kurulmasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma...
Bu sebeple davacı-davalı erkeğin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı -davacı kadının temyiz iitirazlarının incelenmesine gelince: Davalı- davacı kadın, karşı davasıyla zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hangi kanun maddesine dayanarak boşanma hükmü kurulduğu belirtilmeksizin ’’asıl dava ile birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında; her iki davanın da evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) kabul edildiği belirtilmiştir, ancak kadının birleşen davasının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayandığı dikkate alındığında, kısa kararda hangi hukuki sebebe dayanılarak boşanma kararı verildiği belirtilmeyerek ayrıca velayeti davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile baba arasında...
İlk derece mahkemesince; davacı kadının pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162), haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı açılan boşanma davalarının reddine, davacı kadının zina (TMK md. 161) hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların reşit olmayan müşterek çocukları olmadığından velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddi ve 38.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadının, erkeğe ait iş yerinde erkek hakkındaki ithamları ve dükkanına zarar verdiği, erkeğe ve dava dışı 3. kişilere karşı hakaret içerikli eylemlerinin erkeğin haksız eylemine tepki niteliğini aştığı, erkeğin de kadına ve ortak çocuklara fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, tehdit eylemlerinde bulunduğu, erkeğin başka kadınlarla kadına karşı güven sarsıcı ve hatta sadakat yükümlülüklerine aykırı davranığına ilişkin beyanlar değerlendirildiğinde boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının az, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası davalı-davacı kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmiştir. IV....
para istediğini, para konusunda her geri çevrilişinde sinirlenerek davacıya ve çocuklara zarar verdiğini, davalının maddi ve manevi olarak hiçbir destekte bulunmadığını, davacının onur ve haysiyetini zedeleyici tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu, davalının yabancı uyruklu olduğu tahmin edilen bir kadından çocuğu olduğunu, İstanbul Alibeyköy Mahallesi 246 Pafta 342 Ada 2 Parselde kayıtlı olan dairenin tapu kaydının davalı adına olduğunu bu nedenlerle öncelikle tarafların TMK 161 maddesi gereği zina, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı lehine tedbir yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA Davacı kadın vekili asıl ve birleştirilen dava ile cevaba cevap dilekçelerinde; davalının alkol bağımlısı olduğunu, davalının sürekli şekilde sosyal, duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini .... adlı kadınla aldattığını ve müvekkili tarafından dağ evinde yakalandığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkili ile alay ettiğini, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, "Eşini sevmediğini, başka bir kadını sevdiğini ve onunla birlikte olduğunu" söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davalının açtıkları davaya rağmen davranışlarının devam ettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini beyanla asıl davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, birleştirilen davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....