DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava ve kadının birleşen davası, TMK'nın 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Erkeğin birleşen davası, TMK'nın 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve zina nedeni ile boşanma davasıdır....
Davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin karara yönelik olarak hiç bir gerekçe yazılmamış, kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu ve hangi nedenle zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddedildiği kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
Ekonomik ve sosyal durumun tespitine ilişkin polis tutanağında da, bilginin kaynağı ve dayanağı gösterilmemiştir. Vekaletnamedeki adres de, davalının bu adreste oturduğunu ortaya koyar, cinsel ilişkiyi göstermez. Bu bakımdan mevcut deliller, zinanın sübutu için yeterli değildir. Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir....
in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Bergama Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.06.2006 gün ve 2006/39 Esas, 2006/138 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: 765 sayılı TCK.nın 434/2. maddesi gereğince kamu davasının yenilenmesinin, sanığın evlenme tarihinden itibaren zamanaşımı süresi içinde tamamen kendi kusurlu hareketiyle boşanmaya sebebiyet vermesi durumunda mümkün olacağı, kusurun karşılıklı olması halinin bile davanın yenilenmesini gerektirmeyeceği, şiddetli geçimsizlik nedeniyle mağdure tarafından açılan boşanma davasında tarafların hangisinin kusurlu olduğunun belirtilmediği gibi Kınık Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2000 gün ve 1999/224 Esas, 2000/130 Karar sayılı boşanma dosyası incelendiğinde, mağdurenin boşanma talebinin, tarafların yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, taraflar arasında görülen şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 22/03/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava, davacı ile evli olduğunu bildiği davacının eşi ile davalının duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle davacı eşinin kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile davalı hakkında açılan tazminat davasıdır. Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı- karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine, "karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve iştirak nafakasının verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yüksek olup olmadığı ve velâyet noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 336 ncı ve 337 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararında her iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....