Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinde akıl hastalığı nedeniyle vesayet davası açıldığını, tüm bu nedenlerle öncelikle akıl hastalığı sebebiyle, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı-davacı kadın vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı kadın vekili; ... 1....

    DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; tarafların zina sebebiyle boşanmalarına, bu mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemece 24.11.2015 tarihli ve 2014/511 Esas, 2015/817 Karar sayılı karar ile kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2....

      Bu nedenle davalı kadının bu davranışları zina değil, "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre açılmış bir boşanma davası olmadığından; zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2016 (Pzt.)...

        Davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; hüküm fıkrasında davanın kabulü ile boşanmaya dayanak hukuki sebebi ihtiva eden kanun maddesi belirtilmeden, davacı tarafın terditli talebinden hangisinin kabul edildiği açık ve anlaşılır bir şekilde gösterilmeyerek "tarafların boşanmalarına" denilmek suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Davalı-karşı davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Diyarbakır 2....

        Bu sebeple kadının boşanma davasının zina sebebiyle ( TMK md. 161) kabulü gerekir. Boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayandırılması mahkemenin kabulü karşısında doğru değildir. Bu bakımdan hükmün gerekçesi "boşanma sebebinin zina" olarak değiştirilmelidir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

          Davalı-karşı davacı erkek vekili 22.04.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacı kadın ile başka bir erkeğin aynı evde birlikte yaşadıklarını, kadının zina ettiğini belirterek tarafların öncelikle zina hukuki sebebiyle boşanmalarına, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına son olayda şiddet uyguladığının kesinleşen Sarayönü Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/184 E....

            GEREKÇE : Asıl dava, zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ve TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, birleşen dava, TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davalı-b.davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, kusuru kabul etmediğini, zina davası açma süresinin geçtiğini , asıl davanın reddini, karşı davasının kabulünü, hükmedilen tazminat ve nafakaların kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı-b.davalı kadın, katılma yolu ile istinafında, tazminat, tedbir, yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davalı erkek, zina dava açma süresinin geçtiğini belirtmiş ise de hala 3. Şahıs kadın ile birlikte yaşamaya devam ettiği ,zina eyleminin temadi ettiği anlaşıldığından zina davası açma süresinin geçtiğinden bahsedilemez....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının kademeli (terditli) olarak dava açtığını, öncelikle zina nedenine dayalı boşanma, bu talep kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talep etttiği, toplanan delillerden erkeğin zina yaptığı kanıtlanamadığı, erkeğin başka kadınla nişan töreni yapması, sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranış niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, zina iddiasının kanıtlamadığı belirtilerek bu hususta karar verilmemesinin ... olmadığından, kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine, davalı erkeğin davacı kadını, arkadaşları ve toplum içinde "sen ne anlarsın, sen ne bilirsin senin kafan basmaz" diyerek ... düşürücü sözler söylediği kusuru atfedilmişse de erkeğe izafe edilen bu kusura ilişkin tanık beyanları eşlerin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi reddedilen boşanma davası ile kadının boşanma davasının kabulü, fer'ileri ve ziynet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi ve tazminat ile nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davalı-karşı davacı kadın "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina nedenli) olmadığı takdirde...

                UYAP Entegrasyonu