Aile Mahkemesinde görülen davanın ise 30.06.2020 tarihinde onanarak kesinleştiğini, zina davası açıldığında boşanma davasının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olsa dahi tazminatlar yönünden taleplerin kabulü gerektiğini, boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleşen olaylara ilişkin ayrıca dava açma hakkının bulunduğunu ilk açılan boşanma davasında takdir edilen tazminatlar ile zina davasının kabulü nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarının kıyaslanamayacak olduğunu, boşanma kesinleşmeden başka bir erkekle dini nikah kıyan kadın yönünden manevî tazminat miktarının değerlendirilmesi gerektiğini, her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, dava konusu olan zina eyleminin sosyal medya fotoğrafları, whatsapp yazışmaları, tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlandığını kadının dini nikahla bir başka erkekle evlendiğini ve bu vakıanın zina olarak kabulünü gerektirdiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 150.915,94-TL ek rapor tanzim tarihi olan 11.02.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Dosyaya getirtilen tarafların boşanmalarına ilişkin Karşıyaka 2.Aile Mahkemesi'nin 2007/476 esas-2008/149 karar sayılı boşanma dava dosyasının incelenmesinde; erkek tarafından TMK'nun 161.maddesi uyarınca zina sebebiyle boşanma davası açıldığı, kadın tarafından TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik sebebiyle karşı boşanma davası açıldığı, mahkemece kadının zina yaptığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın ve karşı davanın kabulü...
Davacı kadının Zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulüne olmadığı takdirde Temelden Sarsılma nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteğiyle yapılan istinaf başvurusunun incelenmesinde; Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde düzenlenen temelden sarsılma nedenine dayalı boşanma davası olup davacı kadın eşinin bir başka kadınla kendisini aldattığına yönelik iddiasını whatsap mesajlarına ve tanık Hilmi Aydoğdu'nun beyanına dayandırmıştır. Davacı tarafından dosyaya sunulan whatsap mesajları davalı erkek tarafından cevap dilekçesiyle ve 25.11.2019 tarihli dilekçeyle reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek öncelikle zina (TMK m. 161), olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "davanın kabulü ile tarafların TMK 'mn 166/1-2 maddesi gereğince evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesine; davacının zina nedeniyle boşanmayı talep ettiği, Türk Medeni Kanununun 161. maddesi koşullarının oluştuğu belirtilerek davanın zina sebebiyle kabul edildiğini yazmak suretiyle kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma sebebinin değiştirilmesine ve müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmolunmasına rağmen kararda diğer hükümlere yer verilmediğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 297 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla müvekkili lehine vekâlet ücreti belirlenmediğini, ön inceleme tutanağının karar kısmında zina sebebiyle boşanma talep edildiği hususunun yazılmamasının maddî hatadan kaynaklandığını, ön inceleme duruşmasında dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesini tekrarladıklarını beyan ettiklerini, davanın öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak zina nedeniyle boşanma davası aksi takdirde 166 ıncı maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma...
Somut olayda; davacı, kadın “zina” (TMK.md.161) ve bunun kabul edilmemesi halinde “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK.md.166) sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina hem özel ve mutlak boşanma sebebi, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşturur. Böyle bir olguyla karşılaşan eş dilerse bu sebeplerden yalnızca birisine, dilerse her ikisine birlikte dayanmak suretiyle boşanma talep edebileceği gibi, aralarında kademe oluşturmak suretiyle de davada olduğu gibi öncelikle özel sebeple, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talep edebilir. Bu son halde özel boşanma sebebi gerçekleşmiş ve ispatlanmış ise, artık ikinci sebebe gidilemez. Toplanan delillerden, davalı erkeğin, bir başka kadınla görüştüğü ve tanıklara bu kadınla evlendiğini söylediği, tanık beyanlarına göre de bu kadınla beraber yaşadığı, bu olguların zinaya delalet ettiği anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın yapmış olduğu zina eylemleri sebebiyle TMK 161 maddesi gereği zina nedeniyle olmadığı takdirde, davalının toplum anlayışları ile bağdaşmayacak şekilde hayat sürmesi nedeniyle TMK 163 maddesi gereğince haysiyetsiz hayat sürme, olmadığı takdirde ise davalının ağır kusurlu davranışları neticesinde TMK 166/1 maddesi gereği evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu görevleri yerine getirmeyen sadakat yükümlülüğünü ihlal eden davalı ile boşanmalarına, davalının müşterek çocuklar üzerindeki yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirmediğinden dolayı Bafra 2....
(TMK m. 166) dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece kadının zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 23.11.2016 tarihli 2015/21449 esas ve 2016/15135 sayılı kararı ile “Davacı-karşı davalı kadının da eşine ‘Sen bir şey beceremiyorsun, işe yaramazsın, beceriksiz’ diyerek aşağıladığı, bu nedenle erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde davasının reddinin doğru olmadığı” gerekçesi ile karar bozulmuştur....
Bu karine dolayısıyladır ki, ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığı araştırılmamakta, olayların ispatlanması halinde (af veya dava hakkı düşmedikçe) boşanmaya karar verilmektedir. Başka bir ifade ile zina veya diğer özel boşanma sebeplerinden biriyle karşılaşan eş, dilerse bu özel sebeplerden birine ya da bir kaçına, dilerse genel boşanma sebebine dayanarak boşanma davası açabileceği gibi, özel ve genel nitelikte sebeplerinden ikisine birlikte dayanarak da boşanma talep edebilir. Bu son halde, kanundaki özel boşanma sebebi ispatlanmış ise, af veya dava hakkının düşmesi gibi bir durum da söz konusu değilse, özel sebebe dayanılarak boşanma kararı verilmesi gerekir. Zina (TMK md. 161) sebebine dayanan boşanma davalarında, yasada öngörülen hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar....
Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....