"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, boşanma davasının reddi ile ihtiyati tedbir kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece davacı kadının zina (TMK m. 161), olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) açmış olduğu boşanma davasının, aynı davanın daha önceden açılmış olduğu ve de halen görülmekte olması sebebiyle derdestlik şartları oluştuğu gerekçesiyle (HMK m. 114/1-ı) usulden reddine karar verilmiştir....
Demek oluyor ki “her boşanma davası” TMK m. 181 f.II hükmüne göre davacının mirasçılar tarafından sürdürülemez. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Tazminat ve Nafaka Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2008, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-3, s. 868) Düşüncemize göre anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m. 166 f. IV) davalarında da dava TMK m. 181 f.II hükmüne göre aynı gerekçelerle davacının mirasçıları tarafından sürdürülemez. Yaşasaydı anlaşmalı boşanma (TMK m. 166 f. III) davasında davalının kusurunu ölen davacı eş bile ileri süremezken davacının mirasçıları tarafından nasıl ileri sürülebilecektir? (GENÇCAN-Boşanma-3, s. 870) Kanun koyucunun amacı dikkate alındığında maksadın aynı olması sebebiyle değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılma olanağım yoktur....
Yapılan yargılama neticesinde mahkemece davacının davası kabul edilerek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina (TMK m. 161) sebebiyle açılan boşanma davası yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26). O halde davacı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
İstinaf Sebepleri 1.Davalı kadın vekili; boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen manevî tazminat ve zina nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesine rağmen vekâlet ücreti hükmedilmemesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davacı erkek vekili; zinaya dayalı davası olmadığı halde hüküm kurulması ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, boşanma sebebi, lehine hükmolunan manevi tazminat miktarı ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı hem zina, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine birlikte dayanarak boşanma davası açmıştır. Davalının bir başka erkekle birlikte yaşadığı toplanan delillerle gerçekleşmiş, bu husus mahkemece de sabit kabul edilmiştir. Bir başka erkekle birlikte yaşama olgusu zinanın varlığına muhakkak nazarıyla bakılmasını gerektiren bir durumdur. Davada zina özel sebebine de dayanıldığına göre, davanın zina sebebiyle de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi T3 kendisini farklı kadınlarla aldatmasına ilk zamanlarda çocukları ve yuvası için sabrettiğini ancak bu durumun eşi tarafından ısrarla devam etmesi sonucu eşine önce tavır aldığı ve devamında boşanmaya karar verdiğini, zina fiilinin ispatı zor olması sebebiyle davanın öncelikle evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine dayanılarak açıldığını, ancak tahkikat aşamasında davalı T3 zina fiilini gerçekleştirdiğini ispat etmeleri üzerine dosyalarını Islah Süresi içinde ıslah ederek 15.10.2020 tarihli dava dilekçelerinde de bahsettikleri davalı T3 eşini aldattığı için zina sebebiyle boşanma talep ettiklerini, talebin dava dilekçesinin ıslahı niteliğinde olduğu, bu durumda TMK.nun 161. maddesinde belirtilen 6 aylık hak düşürücü sürenin davanın açıldığı tarihe göre değerlendirilmesi gerektiğini, tarafların zina hukuk sebebine dayalı olarak boşanmalarına (TMK m. l61) olmadığı takdirde...
Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina (TMK m. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.12.2019 (Çrş.)...
Md uyarınca müvekkile tahsis edilmesine karar verilmesini talep ettiğini, müşterek hanenin boşanma davası süresince müvekkile tahsisini arz ve talep ettiğini, davalı eşin müvekkilden uzaklaştırmasına karar verilmesi ile mahkemece takdir edilen diğer ilgili koruma tedbirlerine hükmedilmesini mahkemeden talep ettiğini, davalı eş evlilik birlikteliğinde kedisinden beklenen sadakat yükümlüğünü bir çok kez ihlal ettiğini ve zina eylemini gerçekleştirerek müvekkile bir çak defa aldattığını, evlilik birliği içerisinde yaşanan olayların müvekkili hem maddi hem manevi açıdan sarsması sebebi ile maddi ve manevi tazminat talepleri bulunduğunu, açıklanan nedenlerle dava tarafın sadakatsiz davranışları ve arz ve izah edilenler neticesinde öncelikle zina sebebiyle olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi gereği evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulüne, dava tarihinden itibaren müvekkil içi aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesi ile birlikte...
İlk Derece Mahkemesince; Emniyet Genel Müdürlüğü'ne müzekkere yazılıp cevap geldikten sonra dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. VI....
ı bilmeyen yok ., bu kadından sana kadın olmaz, gözünü seveyim benden duyduğunu deme, barındırmazlar köyde beni" diyerek müvekkilini uyardığını, bu anlatılanlardan sonra kadının ailesi için köye gitmediğini ve kendisini aldattığını anladığını ileri sürererk asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davalı-karşı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; ilk boşanma davası açıldıktan sonra da kadının zina eyleminin, gayri ahlaki ilişkilerinin ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının devam ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir....