istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm tesisine, davacının zina nedenine dayalı boşanma talebinin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden haleldar olan ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu, davacının yaşı ve yeniden evlenme şansı, evlilik birliğinin süresi ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemler re'sen alınacağından tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile günümüz ekonomik şartları dikkate alınarak davacı lehine ara karar ile hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi...
Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğinin ispatlandığını, ancak mahkemece zina nedenine dayalı açılan boşanma davasının reddedilmesinin hatalı olduğunu, boşanmaya neden olan eylemlerde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, mahkemece kusur değerlendirilmesinin hatalı olarak yapıldığını, müvekkili lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl davanın konusu; geçimsizlik sebebine dayalı boşanma, karşı davanın konusu; zina, olmadığı takdirde geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece, karşı davada zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, asıl ve karşı davada geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında verilen boşanma kararının 30.06.2020 tarihinde kesinleştiği, zina sebebiyle açılan işbu davanın boşanma hükmü kesinleşmeden, 26.06.2020 tarihinde açıldığı ancak yargılamaya davalar birleştirilmeden devam edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, daha önceden görülen davada boşanma hükmü kesinleştiğinden işbu davadaki boşanma talebi konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılan işbu dava nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumunun henüz kesinleşmediği, hem daha önce görülen boşanma dava dosyasındaki kesinleşen kusur durumları, hem de işbu dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek kusur durumları harmanlanarak erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece...
Değerlendirme 1.Davalı -davacı kadın vekili birleşen dava dilekçelerinde tarafların zina sebebiyle, olmadığı takdirde pek kötü muamele sebebiyle, o da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin açtığı asıl davanın reddine, kadının birleşen davasında 4721 sayılı Kanun'un 161inci ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde zina sebebiyle boşanma talebine ilişkin vakıaları beyan ederken, davalı eşinin...adındaki kişi ve abisinin eşi Amela ile olan ilişkisinin yanı sıra konu kısmında genel olarak dava dışı kadınlarla zina ilişkisi içine girdiğini ifade ettiği, toplanan deliller uyarınca erkeğin 04.06.2017 tarihinde Buse Ç. adlı dava dışı kadınla aynı odada konakladığının sabit olduğu, bu durumda kadının zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerektiği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadının 14.01.2019 tarihi itibariyle çalışmaya başlaması nedeni ile tedbir nafakasının bu tarih itibariyle kaldırılması gerektiği belirtilerek davacı-karşı davalı kadının, zinaya dayalı boşanma davasının reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı ile davalı karşı davacı erkeğin tedbir nafakasına yönelik...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal nedenlerini göstererek dava açmış, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş, zina sebebine dayalı dava ile ilgili ise bir karar verilmemiştir. Davacının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ...'tan alınıp ......
Kadının ıslah ile zina, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının eklenemeyeceği ve usulsüz olduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş, erkeğin ıslahla farklı vakıaya dayanarak TMK 166/1 maddesinden boşanmayı da istediği belirlendiğinden bu doğrultudaki istinaf başvurusu reddedilmiştir. Yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin eşler arasında artık devamına imkan kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden TMK 166/1- 2 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Evlilik birliği içerisinde ve boşanma davası devam ederken başka bir erkekle yaşayan kadın lehine ilk derece mahkemesi tarafından verilen 200 TL tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği anlaşılmış ve hükmedildiği tarihten itibaren kaldırılmış ve erkeğin bu doğrultudaki istinafı kabul edilmiştir....
Kadının ıslah ile zina, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasının eklenemeyeceği ve usulsüz olduğuna ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş, erkeğin ıslahla farklı vakıaya dayanarak TMK 166/1 maddesinden boşanmayı da istediği belirlendiğinden bu doğrultudaki istinaf başvurusu reddedilmiştir. Yaşanan olaylar nedeniyle evlilik birliğinin eşler arasında artık devamına imkan kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Bu yüzden TMK 166/1- 2 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Evlilik birliği içerisinde ve boşanma davası devam ederken başka bir erkekle yaşayan kadın lehine ilk derece mahkemesi tarafından verilen 200 TL tedbir nafakasının kaldırılması gerektiği anlaşılmış ve hükmedildiği tarihten itibaren kaldırılmış ve erkeğin bu doğrultudaki istinafı kabul edilmiştir....
Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ve davacının TMK. Nın 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü "gerekçesi ile; "Davacının TMK'nın 161. Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının REDDİNE, Davacının TMK....
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.", TMK.nun 166/1. maddesinde ise; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Asıl dava; taraf vekili tarafından usule uygun olarak sunulan 29/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi uyarınca zina (TMK.nun 161. mad.) olmadığı takdirde evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması (TMK.nun 166/1. mad.) sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl dava yönünden erkeğin zinası sabit görülmüştür. Asıl dava davacısının ıslah dilekçesi dava dilekçesinin ıslahı niteliğinde olması nedeniyle davada esas alınacak tarih dava tarihidir....