Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde; boşanma kararına itirazlarının olmadığını, kesinleştirilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesince yapılan kusur derecelendirilmesinin yanlış olduğunu, en azından eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiğini, kadın lehine tedbir/ yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat verilmesinin doğru olmadığını belirterek, boşanma yönünden kurulan hükmün kesinleşmesini, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden verilen kararların eşit kusur ilkesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK'nın 161.maddesi gereğince özel boşanma sebebi olan zina sebebiyle boşanma, bu talep kabul edilmediği takdirde TMK'nın 166/1.madde kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır....
Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; zina ve hayata kast sebebiyle açılan boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zina ve hayata kast sebebine dayalı boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, iştirak nafakası ve tazminatların miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci, 166 ncı maddesi nin birinci fıkrası ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 352 nci, 362 nci, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
Değerli çoğunluk özel boşanma sebebine dayalı bir davada aynen genel boşanma sebebine dayalı davalarda olduğu gibi KUSUR KIYASLAMASI yapılabileceğini söyleyebilmektedir. Oysa özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında kusur kıyaslaması yapılamayacağı Yargıtay'ın KÖKLEŞMİŞ İÇTİHATLARI arasındadır. Aksinin düşünülmesi tuhaf sonuçlara yol açabilir. Örnekleyelim; Davacı, davalının zina yapması sebebiyle boşanma davası (TMK. md. 161) açsın. Davalı dava açmadığı halde davacının da zina yaptığını ve kendisini dövdüğünü ileri sürsün ve bu durumu ispat etmiş olsun. Değerli çoğunluğa göre bu durumda davalı eşin ZİNASI sabit olduğu halde davacı eş, zina yapan eşine yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat ödeyecektir. Çünkü ağır kusurludur Zina yaptığı için boşanma kararı verilen eşe nafaka ve tazminat verilirken katılma alacağı verilemeyecektir(TMK.md.236/2)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı boşanma davasının reddine ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Karşılıklı boşanma davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi, o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla temyiz hakkı vermez. Hükmü, davalı-karşı davacı erkek, kendi davası hakkında verilen hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir. Kadının reddedilen zina sebebine dayalı boşanma davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararı ile erkeğin açmış olduğu zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemiş olması nedeniyle eşlerin 05.01.2018 tarihinde zina sebebiyle boşanmalarının kesinleştiği, zinanın mutlak boşanma sebebi olması karşısında artık genel boşanma sebebi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılamayacağı, evlilik boşanma ile sona erdiğinden erkeğin ve kadının açmış oldukları TMK’nın 166 ncı maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davaları hakkında bir karar verilemeyeceği, kadının zina kusurunun kesinleştiği, zinadan önce erkek eş tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranışların evlilik birliğinin devam etmesi nedeni ile kadın tarafından affedilmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla kadının zinası karşısında erkeğin eşine şiddet uygulaması ve evin aboneliklerini iptal ettirmesi, ayrıca manevi anlamda bağımsız konut temin etmemesi nedenleri...
Dava; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) aksi takdirde hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ya da haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK ın. 175). Mahkemece davacı kadın yararına TMK 175 maddesi gereğince aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkek vekili; zina (TMK m. 161), olmadığı takdirde haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, tarafların evlilik birlğinin sarsılması hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki sebeplerine dayalı talepleri hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
bu kadından davalının iki tane çocuğunun olduğunu, davalı evlilik birliğindeki görevlerine aykırı davrandığını, müvekkili ile ilgilenmediğini, belirterek, davalının tam ve ağır kusuru nedeni ile öncelikle boşanmanın özel şartlarından olan zina eylemi sebebiyle tarafların boşanmalarına, bunun mümkün olmaması halinde, diğer bir özel sebep haysiyetsiz hayat sürme eyleminin kabulü ile tarafların boşanmalarına bunun da mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması sebebiyle tarafların boşanmasına karar verilmesini, müvekkili lehine 20.000 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, davacı müvekkil lehine 100.000 TL maddi tazminat, 300.000 TL manevi tazminata hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2019/378 ESAS - 2021/548 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı, incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...müvekkilinin daha önce İzmir 15.Aile Mah.nin 2017/392 Esas sayısı ile zina ve sadakat yükümlülüğünün ihlali sebepleriyle boşanma davası açtığını,,aile büyüklerinin araya girmesi sebebiyle çocuklarını da düşünerek barışmayı kabul ettiğini ve birlikte ev tutup Tire'ye yerleştiklerini,diğer davanın af sebebiyle reddedildiğini ve istinaf aşamasında olduğunu, ancak diğer tarafın tekrar zinası ve belirttikleri kusurlu hareketleri sebebiyle tarafların zina-olmadığı takdirde temelden sarsılmaya dayalı boşanmalarına...