WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek vekili 18.10.2022 tarihinde verdiği beyan dilekçesi ile; karar kesinleşmeden kadının zina yapması nedeniyle Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesinin 2022/1711 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtıklarını belirterek davaların birleştirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 161.madde gereğince zina nedeniyle boşanma, olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemize gönderildikten sonra davalı erkek vekilinin kadın aleyhine yeni boşanma davası açtıklarını bildirdiği görülmüş, Uyap sisteminde yapılan incelemede, davacı T3 davalı T1 aleyhine Büyükçekmece 6. Aile Mahkemesinin 2022/1711 Esas sayılı dosyasında 17.10.2022 tarihinde boşanma davası açıldığı görülmüştür. Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1)....

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava 24.01.2014 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak açılmış, davacı kadın tarafından 04.07.2014 tarihinde dava tamamen ıslah edilerek zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile tarafların zina (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle de, 04.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kadın vekilinin 14.10.2014 tarihli beyan dilekçesinden, tarafların dava tarihinden sonra yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirdikleri, ıslah dilekçesi ile dayanılan zina fiilinin ise davanın devamı sırasında tarafların bir araya gelmelerinden sonra gerçekleşen bir olaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      in anlatımları ile davacı tarafından dosyaya sunulan, davalı ile bir başka kadının farklı farklı mekanlarda ve zamanlarda çektirdiği anlaşılan ve davalının olağanın dışındaki samimi pozlarını içeren fotoğraflar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın tarafından davalı erkeğin zinasının ispatlandığının kabulü gerektiği, o halde davacı kadının zinaya dayalı boşanma talebinin de kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma talebi yönünden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelmekle kadının diğer, erkeğin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma talebine yönelik temyiz itirazlarının ise reddiyle buna ilişkin hükmün onanmasına, taraf vekilleri lehine duruşma için vekâlet ücretine karar verilmiştir....

        Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) sebebi ile, birleşen davada ise pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi (TMK m.162) ile boşanma talep etmiş, mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, zina ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği belirtilmiş ise de koşullara ilişkin bir açıklama yapılmamış, gerekçede tartışılmamış, bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin ise hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava; zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin ilk derece mahkemesince kusur olarak kendisine yüklenilen ve gerçekleşen kusurlu davranışı karşısında davalı tanığı Asıman Şatıroğlu'nun beyanından davacı kadının da internet ortamında davalı eşinin ailesinden için "küçük sülalesi şerefsizdir" şeklinde paylaşımda bulunduğu anlaşılmaktadır. Boşanmaya sebep olan bu olaylarda davacı kadın az, davalı erkek ağır kusurludur. Mahkemenin kadına bir kusur yüklemeyip davalı erkeği tam kusurlu bulması hatalıdır....

          TMK'nun 161 maddesi gereğince "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

          S. ile ve hem de Y.A. ile aynı zamanda cinsel ilişki içinde olduğunu ve zina fiili işlediğinin kanıtlandığını beyan ederek talebini öncelikle zina hukuki nedenine dayalı boşanma, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma şeklinde ıslah etmiştir. 3.Davacı-karşı davalı erkek kadının zina fiilini işlediğini 19.09.2018 tarihli duruşmada tanık Y.A.'nın dinlenmesi esnasında öğrendiğini iddia etmişse de, erkeğin kadının taksi şoförü B.S.ile aralarında gönül ilişkisi olduğu iddiasını ilk olarak kadının açtığı birleşen tedbir nafakası dava dosyasında 24.11.2017 tarihli cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü, yine kadının Y.A. isimli şahıs ile ilişkisinin bulunduğu iddiasını kadının açtığı birleşen tedbir nafakası dosyasına sunduğu 12.03.2018 tarihli beyan dilekçesinde iddia ettiği ve dilekçe ekinde tanık Y.A.'...

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, davacının zina sebebine dayalı davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatların ve nafakaların miktarları, ön inceleme duruşmasının hukuka uygun olarak yapılıp yapılmadığı, affın mevcut olup olmadığı, eksik inceleme ile karar verilip verilmediği, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli davasının reddinin gerekip gerekmediği, kabulü gerektiği noktasında kadının temyizi bulunmadığından temyiz eden aleyhine hüküm kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2....

              Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.md.166/1) sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalaıma karar verilmiştir. Davacı erkeğin dava dilekçesinde yer alan zina nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacının açıklanan boşanma sebebine dayalı talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu