Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası, TMK m.166/1 de düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı ve vekalet ücretine yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafndan ise, davacı-karşı davalı kadının kabulüne karar verilen zina (TMK m. 166/1) hukuksal sebebine dayalı boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 25.06.2018 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekli Av. ... geldiler....

    tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. ...Birleşen davaya gelince; her ne kadar davacı erkek sadakat yükümlüğünün ihlali ve zina nedeniyle boşanma talebinde bulunmuş ise cevaba cevap dilekçesinde açıkça zina nedeniyle boşanma talebinde bulunduğunu beyanla talebini zina eylemine hasretmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava, taraflarca zina veya TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava, taraflarca zina veya TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadın vekilinin, zina nedeni ile açılan terditli davanın reddinden dolayı erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri verilmesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın vekilinin, zina nedenine dayalı ret ile sonuçlanan davası terditli olarak açıldığından, davalı karşı davacı taraf lehine vekâlet ücreti,yargılama gideri ve harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın vekilinin hüküm altına alınan tazminat( maddî- manevî) ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; çocuklar yararına 650,00'şer TL iştirak nafakalarının, kadın için 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL 'de manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın vekilinin, zina nedeni ile terditli açtıkları boşanma davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak da boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1494 KARAR NO : 2021/1610 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2021 NUMARASI : 2018/234 2021/11 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: "Davacı, davalı eşinin teyzesinin oğlu olduğunu, görücü usulü ile 2003 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra İzmir'e yerleştiklerini, o dönemde eşinin berberlik yaptığını, son 12 yıl da bekçilik yaptığını, bu evlilikten...

        Davalı beyanında özetle; davacı tarafından açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacı ile sulh içinde evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, nafaka, maddi ve manevi tazminat talebi olmadığını belirterek davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 09/11/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davası, ziynet ve yoksulluk nafakası istemleri ve lehine hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuklardan Alper’in inceleme tarihinde ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın dava dilekçesinde TMK.161. maddesinde yer alan zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasından bahsetmemiş, davalının sadakat yükümlülüğüne...

          İŞ-2022/205 KARAR DAVA KONUSU : Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma ve mal paylaşımı davalarının olduğunu, davalının kötü niyetli olarak boşanma ve mal paylaşımı davası devam ederken ortak konuttaki eşyaları evden uzaklaştırmaya çalıştığını belirterek davalının ikamet ettiği müşterek konuttaki eşyaların ve bedellerinin tespitine, eşyaların yediemin deposuna kaldırılmasına, bu mümkün değilse ev eşyalarının yediemin sıfatıyla davalı adına bırakılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; tespit talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu