"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.06.2012 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve mal paylaşımı Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyasının iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ekonomik ve sosyal durumun tespitine ilişkin polis tutanağında da, bilginin kaynağı ve dayanağı gösterilmemiştir. Vekaletnamedeki adres de, davalının bu adreste oturduğunu ortaya koyar, cinsel ilişkiyi göstermez. Bu bakımdan mevcut deliller, zinanın sübutu için yeterli değildir. Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ilk derece mahkemesince verilen 30.07.2019 tarihli ek karar ve bölge adliye mahkemesince verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyanın yapılan incelenmesinde; Davacı kadın tarafından erkek eş aleyhine zina nedenine dayalı boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince tefhim edilen kısa kararda davacı kadının davasının Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuki sebebi uyarınca kabul edildiği belirtilmesine rağmen kararın gerekçesinde "Davalı erkeğin başka bir kadınla birlikte yaşadığı, davalının davacıyı aldattığı" gerekçesiyle tam kusurlu olduğu kabul edilerek kadının davasının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi uyarınca kabul edilmiş, ilk derece mahkemesinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve birleşen dava; TMK'nın 166/1 ve 161 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması ve zina hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki taleplere ilişkindir....
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; davacı kadına verilen maddi ve manevi tazminatın az olduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat hükümlerinin kaldırılmasına, dava dilekçesindeki tüm tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma kararını istinaf etmediklerini, ancak boşanma gerekçesini kabul etmediklerini, zinanın ispatlanamadığını, zina sebebiyle tazminat verildiğini, zinayı ispata yarar delil bulunmadığını, karşı tarafa maddi ve manevi tazminat verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, maddi tazminat gerekçelerinin belli olmadığını, kusurun davacı kadında olduğunu belirterek kararın maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmünün bozulmasını talep etmiştir. Dava, TMK 161.madde gereğince zina nedeniyle boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflarca istinaf edilmediğinden boşanma kararı kesinleşmiştir....
500.000,00 TL olup müvekkilinin kandırılması neticesinde hakkını arayamaması sebebiyle uğradığı zarar olarak evin bedelinin yarısı olan 250.000,00 TL'nin maddi tazminat olarak talep edildiğini, müvekkilinin uğradığı maddi zarara ilişkin dilekçe içerisinde zina sebebiyle boşanma halinde mal rejimi tasfiyesine ilişkin gerekli açıklamaların yapıldığını, otel kayıtlarının celbi halinde zina kesinleşeceğinden müvekkilinin uğradığı zararın ortaya çıkacağı belirterek, haklı davalarının kabulü ile fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı T4 ve T3 açısından müvekkilinin uğramış olduğu manevi çöküntü nedeniyle 250.000,00 TL manevi tazminatın ve T3 açısından 250.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar ve mal paylaşımı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının mal rejimi tasfiyesine yönelik bir davası olmadığının ve yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacının eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına şiddet uygulayıp, birlik görevlerini yerine getirmediği davalınında eşine şiddet uygulayıp birlik görevlerini yerine getirmediğinin gerçekleşen bu olaylara göre tarafların eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı...
nun 236/2 maddesinde "zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir" denildiğini, boşanma kararında Nazmiye Parta'nın tam kusurluğu olduğunun belirtildiği, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun belirtildiği, müvekkilinin 20 yıllık polis memuru olduğunu, düzgün bir iş ve aile hayatının bulunduğunu, müvekkilinin müşterek çocukların velayeti kendisinde iken çocuklarının iyi bir bir eğitim almaları, sağlıkla gelişmeleri ve mutlu olmaları için elinden gelen tüm gayreti gösterdiğini, hatta onlar adına hesap açtırdığını, davacının evlilik birliği süresi boyunca çalışmadığını, hatta ev işleri ve çocukların bakımı için de çaba sarf etmediğini, bunu yanı sıra boşanma kararı ile birlikte davacının davalıya ödemesi gereken manevi tazminat ve yargılama giderlerini ödemesi için icra takibi başlatılmış ise de davacının hiçbir ödeme yapmadığını, bu nedenlerle TMK'nın 236/2 maddesinin...