Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, uyuşmazlığın zeminle bir ilgisi yoktur. Uyuşmazlık zemin üzerinde yer alan binaya ilişkin olup hakka dayalıdır. Bu nedenle somut olgunun TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu bakımdan işin çözümü, zilyetliğin korunması davası kapsamında değil, (TMK. m. 981 vd.) hakka dayalı bir dava olarak değerlendirilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekir. Mahkemece davanın HUMK.nun 8/II-3. maddesi kapsamında zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması ... ve ... ile ..., asli müdahil Hazine aralarındaki zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddine dair... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.01.2012 gün ve 783/30 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 04.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması ... Taşımacılık İht. Mad. San. Tic. ve Ltd. Şti ile Pırlanta Turizm San.ve Tic. Ltd. Şti. aralarındaki zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddine dair Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28.04.2011 gün ve 1695/631 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 23.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddine dair Akkaya Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.01.2012 gün ve 139/10 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı T1 vekili 25.07.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davanın üstün zilyetliğin tespiti ve müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkin olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın üstün zilyetliğin kime ait olduğu noktasında toplandığını, taraflarca sürdürüldüğü iddia edilen zilyetliğin ne davacıya ne de davalıya zilyetlik hakkı bahşetmeyeceğini, huzur ve sükunun sağlanması amacıyla TMK'nın 973 ve devamı maddelerine göre zilyetliğe dayalı müdahalenin önlenmesi talebinde bulunduklarını, Giresun İli Yağlıdere İlçesi Çağlayan Köyü 387 ada 6, 388 ada 2,7 ve 9, 389 ada 3 ve 8 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuda kayıtlı olduğunu, tarafların çekişmeli taşınmazları ekli krokide gösterildiği şekilde bölünmüş olarak kullandıklarını, buna karşın Yağlıdere Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği tarafından davalı adına zilyetlik tespiti yapıldığını ve davalıya ecrimisil tahakkuk ettirildiğini beyanla, çekişmeli taşınmazların krokide gösterilen kısımlarında davacının...
Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan “yalnız zilyetliğin korunması davaları” ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan hakkın niteliğine göre belirlenir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İncelemeye konu uyuşmazlık, davanın kısmen kabul kararının eksik incelemeye ve/veya hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı, hükmün fer'ilerinde usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLER : Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01/12/2022 tarih, 2022/103 esas 2022/310 karar sayılı kararına karşı, davalılardan T4 vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; hakka dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir....
(Yargıtay ...nun 12.5.1982 gün 1979/8-589 Esas, 1982/482 Kararı) Dava, zilyetliğin korunması amacıyla açıldığına ve esasen davada Orman İdaresi ve Hazine taraf bulunmadığına göre uyuşmazlığın zilyetlik hükümleri dairesinde çözümlenip sonuçlandırılması gerekir. TMK nun 973.maddesinde, zilyetlik, "...Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir..." şeklinde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Orman idaresi ve Hazine davada taraf durumunu almamış bulunduğuna göre, davacı zilyetliği haksız olsa bile malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı anılan maddelerdeki zilyetlik davalarını açabilir. Zilyetlik hukuken korunmuş eylemli bir durum olduğuna göre, zilyetliğin bir hakka dayanıp dayanmaması önemli olmadığı gibi açılmış olan davanın dinlenmesine engel değildir....
Hukuk Dairesince kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi davası olarak nitelendirilerek Dairemize gönderilmişse de; zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkin olup daha önce Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/442-2014/170 Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 10.12.2015 tarihli 2014/14070-2015/22150 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Davada çözümlenmesi gereken asıl hukuki uyuşmazlık zilyetliğin tespiti isteğinden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 8....
Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olayda, davacı, satın aldığı ancak tescil işlemlerini yapmadığı, dava konusu traktörün davalı tarafından izinsiz alındığından bahisle, aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeline hükmedilmesini talep etmiş olup, davacı talebinde zilyetliğinin arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla ( mülkiyet hakkına ), salt zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....