Mahkemece, nizalı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde davacılar lehine zilyetlik şerhi bulunduğu, emlak vergileri ve ecrimisil ödeme kayıtlarının davacılar adına düzenlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalıların 108 ada 70 parsele elatmalarının önlenilmesi ile üzerinde mevcut seranın yıkımına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 108 ada 70 parsel, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılarak, 3664,84 m2 yüzölçümü ve tarla vasfıyla 30.7.1991 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmalarında Hazine adına tescil edilmiş; tapu kaydının beyanlar hanesinde Mehmet Özbay mirasçılarının zilyetliğinde bulunduğu bildirilmiştir. Dosya arasında mevcut mirasçılık belgesine göre ... 1969 yılında ölmüş, geriye mirasçı olarak davacı çocukları kalmıştır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve hukuki nitelendirmeye göre istek TMK.nun 981-984. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... köyü 101 ada 452 parsel sayılı taşınmaz yörede önceden yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmalarında orman sınırları dışına çıkarıldığı kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, tespitin iptali ile davalılarla birlikte zilyetliğin tespitine ait şerhin yazılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....
"Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için, öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir....
mahallesi 1129 parsel sayılı 313,00 m2 yüzölçümündeki 2/B parselinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine ".... zilyetliğinde olduğu" şerhi verilmiştir. Davacı vekili, taşınmazın 2005 yılında satın alındığı ve davacı zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla davalı adına yapılan zilyetlik tespitinin iptali ve davacı adına zilyetliğin tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında yapılan 3402 sayılı Kanunun 22/2-a uygulama çalışmaları ile çekişmeli taşınmaz 104 ada 42 parsel numarası ve 441,49 m2 yüzölçümüyle tapuya kaydedilmiş ve davacının başvurusu üzerine beyanlar hanesinde yer alan “.... zilyetliğindedir” şerhi “... zilyetliğindedir” şeklinde değiştirilmiş ve tapuya tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tapunun Beyanlar Hanesine Şerhi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tapunun beyanlar hanesine şerhi davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların paydaş olduğu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde dört adet bina bulunduğunu, binaların üç tanesinin kime ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterildiğini, ancak davacının babası tarafından yapılan binanın beyanlar hanesinde gösterilmediğini açıklayarak davacının babası tarafından yapılan binanın tapunun beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, fen bilirkişi ... tarafından hazırlanan 04.07.2014 havale tarihli raporda (A2) ile gösterilen temyiz konusu bölümde davacının tespit tarihi olan 2010 yılından 4 yıl önce zilyet olmaya başladığı ve tespit tarihi itibariyle de davacının zilyet olduğu ancak tespit tarihinden 4 yıl öncesinde lehine zilyetlik şerhi verilen davalı ...’nın zilyet olduğunun belirlendiği ve bu zilyetliğin korunması gerektiği gerekçesiyle ... mirasçıları lehine zilyetlik şerhi, davacı ... lehine ise muhdesat şerhi verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç mevzuata uygun değildir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasa'ya eklenen Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına tescil edileceği düzenlenmiştir...
Mahkeme, ilk kararında davayı zilyetliğin korunması davası olarak niteleyerek görevsizlik kararı vermiş, Dairenin bozma ilamı üzerine ikinci kararında ... parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ve ağaçların davacının zilyetliğinde olduğunun tespitine karar vermiş, tarafların temyizi üzerine Dairece, davanın muhdesatın tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerhine ilişkin olduğu, haksız işgalci konumunda da olsa davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğuna işaret edilerek bozmaya sevk edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusunun zilyetliğin tespiti olduğu, görev yerinin ise Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacının davasının zilyetliğin tespiti olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4 maddesi gereğince güncelleme çalışmaları yapıldığını belirtip lehine zilyetlik şerhi verilmesi talebi ile dava açmıştır. Dosya kapsamından da dava konusu 102 ada 268 parsel sayılı taşınmazda 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4 maddesi kapsamında kullanıcı ve muhdesat sahiplerinin güncellenmesi amacıyla 2011 yılında 2/B güncelleme çalışmasına tabi tutulduğu ve askı ilanına alınmadan Tapu Sicil Müdürlüğüne devredildiği anlaşılmaktadır....
Kanuna eklenen Ek 4 üncü maddesi uyarınca yapılan güncelleme çalışması sonucunda, 2012 yılında 1005 ada 37, 38 ve 39 no.lu parsellere ifraz edilmiştir. Tapu kayıtlarında, 37 nolu parselin beyanlar hanesinde “bu yerin kullanımı İsmail oğlu ...’a aittir”, “6831 saylı Kanunun 2/A veya 2/B maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır” belirtmeleri; 38 ve 39 nolu parsellerin beyanlar hanesinde “orman sınırları içerisinde kalmaktadır” belirtmesi vardır. Davacı gerçek kişi vekili 13.05.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1005 ada 4 parsel ... taşınmaza 1995 yılından beri zilyet olduğu halde ...’ın zilyet olarak belirlendiğini ve tapu kaydında gösterildiğini ileri sürerek taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyet şerhinin iptalini, beyanlar hanesinde zilyet olarak davacının adının yazılmasını, taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini istemiş; asli müdahil Orman İdaresi, 4721 ... Türk Medeni Kanunu'nun (4721 ......
Hukuk Dairesinin 2011/5184-8793 sayılı 06.07.2011 günlü bozma kararında özetle: [Dava, tespit tutanak maliki olan Maliye Hazinesine yöneltilerek açılmamış, sadece tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı gerçek kişilere husumet yöneltilmiştir. Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar veya yüzölçüm hanesine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın yüzölçümünün eksik ölçüldüğü iddiasıyla açılan bu davada, husumetin kadastro tespit tutanak maliki olan Hazine ile, tutanağın beyanlar hanesinde ismi yazılı bulunan gerçek kişilere birlikte yöneltilmesi gerekir....