Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

na karşı açılan davanın bu kişilerin halen hayatta oldukları gerekçesiyle esastan reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazlar 1974 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Eylül 1333 tarih 60 sıra tapu kaydına istinaden davalılar .... ve... adlarına hisseleri oranında paylı olarak tesbit edilmiş, kadastro tespiti itirazsız olarak 07.12.1974 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Tapu kayıtlarında dava tarihine kadar herhangi bir intikal yapılmamıştır. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş...” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1 ve 2. fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

    , ..., ...,..., ... ve ... adına elbirliği ile mülkiyet halinde tespit ve tescil edilmiştir....

      Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/...-152 - 2003/125.; ....09.2010 gün ve 2010/...-386 - 2010/427; ........2010 gün ve 2010/...-618 - 2010/668 sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih, zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/.... maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle de tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Bu nedenle de tapu iptal ve tescil tarihi itibariyle taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir....

        Mahkemece, tapulu yerlerin haricen satışı mümkün olmadığından ve davacının zilyetliğini devraldığını iddia ettiği ... ile davalıların irtibatının sağlanamadığından tapu iptali ve tescil davasının reddine, tapulu yerin haricen devri mümkün olmadığından zilyetlik yoluyla da devredilemeyeceğinden davacı iyi niyetli zilyet olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili; dava konusu 177 ada 16 parselin kadastro çalışmaları esnasında ... adına tespit ve tescil edildiğini, ... aleyhine ... ve ... tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığını ve bu kişiler adına tescil edilerek kararın kesinleştiğini, ancak kararın kadastro çalışmaları esnasında ibraz edilmemesi nedeniyle ... adına tespit tescil edildiğini, taşınmazın davacı tarafından satın alındığını halen eklemeli ve malik sıfatıyla zilyetliğinin devam ettiğini ve bayileri ile toplam zilyetliğin 80-90 sene olduğunu bu nedenle tapunun iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 11 parsel sayılı 9556,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 120 ada 14 ve 16 parsel sayılı 6.520,23 ve 370.39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına ve 120 ada 15 parsel sayılı 5774,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına ve 120 ada 32 parsel sayılı 995 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hisseli olarak ..., ... ve ... adlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....

              Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden ve tazminat talepleri yönünden davanın reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Afşin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/562 esas 2018/788 karar sayılı karar ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Dava harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kural olarak taşınmazların harici satışı resmi şekilde yapılmadığından geçersiz ise de, kadastro öncesi taşınmazların satışları menkul hükmünde olup harici satışlara değer verilmektedir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/55 E. - 2012/204 K. sayılı kararı temyiz ve tashihi karar incelemelerinden geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin tapu kaydının iptali nedeniyle madden ve manen zarara uğradığını, müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ile tapu iptali ve tesciline ilişkin hükmün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 126127,00.-TL'ye artırmış, harcı da yatırmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile; 126.127,00.-TL alacağın 10.000.-TL'sinin tapu iptal-tescil davasının kesinleştiği tarih olan 07.04.2014 tarihinden, geriye kalan kısmının ıslah tarihi olan 23.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir....

                Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin zamanaşımına ilişkin hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, dosyaya sundukları ıslah dilekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin yanı sıra zilyetlik şerhi taleplerinin bulunduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. 3. Değerlendirme Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

                  iptal tescil isteğinin reddine, 50000 TL maddi zararın 19.10.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline, diğer davalılar yönünden maddi ve manevi tazminat ile davalı ... yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu