Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 63 parsel sayılı 2796 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle eşit hisselerle ... ve ... adına tespit ve kadastro mahkemesi kararı sonrasında adı geçenler adlarına tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın sadece kendi adına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine karar 8....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Tortum Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.07.2010 gün ve 270/165 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, satın alma ve eklemeli zilyetlik nedeniyle 290 ada 12 ve 32 parsel sayılı taşınmazların davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerinin 7.10.2003 ve 24.7.2004 tarihli senetlerle satın ve devralındığını, tespitin doğru olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/624 Esas, 2022/205 Karar sayılı gerekçeli kararında, davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddine, kademeli talep olan tazminat talebinin de taşınmazların belirsizliği ve zamanaşımı nedeniyle bu talebin de reddine karar verildiği görülmektedir....

      Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek davalı ...'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

        Davacılar, uyuşmazlık konusu taşınmazın 23.07.1969 tarihli harici senede Rebiş mirasçıları eşi Ömer ve davalı çocukları tarafından miras bırakanları Salih'e satılarak, zilyetliğin devredildiğini, Rebiş'in nüfus kaydında yazılı adı Güldali olması nedeniyle tapu kaydında yapılacak tashih sonrası tapuda devir yapılması hususunda anlaşıldığını, bu taahhüt yerine getirilmediği gibi, kayıt malikinin ölümü ve zilyetliğin devir tarihinden itibaren de olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluştuğunu açıklayarak, TMK'nın 7132. maddesinde düzenlenen ölüm nedenine dayalı iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nın 7132. fıkrasında yer alan "maliki 20 yıl önce ölmüş..." hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 7131 ve 2. fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Haydar oğlu ...mirasçıları adına payları oranında tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazların davacıların dayandığı 1293 ve 1300 tarihli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı ve 70 yılı aşkın süre davacılar ve murisi evvellerinin zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, zilyetliğin korunmasına ya da mülkiyet hakkına yapılan saldırının önlenmesine yönelik bir dava olmayıp, tapu iptal ve tescil davasıdır. Tapu iptal ve tescil davalarında, mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunup, davanın, mirasçılardan bir ya da birkaçı tarafından açılıp sürdürülebilmesi olanağı yoktur. Mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olduğu hallerde, tüm mirasçıların davaya katılması veya davaya muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması zorunludur....

            VE ARKADAŞLARI DAVALILAR : HAZİNE, ... DAVA TÜRÜ : ZİLLİYETLİĞİN TESBİTİ VE KORUNMASI KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, zilyetliğin tespiti ve korunması istemine ilişkin olup,kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili davası değildir.Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih, ve 1 sayılı kararı gereğince, temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle, dosyanın Yargıtay 8. Hukuk dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

              Bu bilgiler ışığında somut olaya bakacak olursak, dava konusu taşınmaz, kadastro tespiti sırasında 104 ada 14 parsel içinde kalacak şekilde dava dışı 3. şahıs olan ... adına tespit görmüş ve tespitin kesinleşmesi üzerine davacıların dava konusu taşınmaz yönünden 3. şahıs aleyhine açmış oldukları tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin karar 30.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, satış sözleşmesine konu taşınmaz yönünden 3. şahıs aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ilişkin kararın kesinleştiği tarih itibariyle artık davacılar açısından tapu devri imkansız hale gelmiş olmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER TESCİLİN OLMADIĞININ TESPİTİ VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen asıl ve birleştirilen davalar mükerrer kayıt nedeniyle tapu iptali- tescil, tazminat ve mülkiyetin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen davalar, mükerrer kayıt nedeniyle tapu iptali-tescil, tazminat ve mülkiyetin tespiti isteklerine ilişkindir. Davacılar paydaşı oldukları ... köyü 171 parsel sayılı taşınmazın ......

                  Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu