Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması .. K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nin 981 vd. maddelerinde düzenlenen yalnızca zilyetliğin korunmasına ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi      KARAR   Dava; 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uygulaması sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda 5831 sayılı Yasanın 8.maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek-4 madde uyarınca zilyetliğin tespitine ilişkindir. Bu durumda  hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (16.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.  ...

      "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda zilyetliğin tespiti ve şerhi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        HMK'nin 4/1- c maddesinde taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olacağı düzenlenmiştir. Maddede yer alan ''Sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalar'' ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. Ve 983. Maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gasbı ve zilyetliğe saldırıdan doğan davalar amaçlanmıştır. HMK'nın 2. Maddesinde ise ''dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu'' hüküm altına alınmıştır. TMK'nın ''Zilyetliğin Gasbında Dava Hakkı'' başlıklı 982. Maddesinde: ''Başkasının zilyet bulunduğu bir şeyi gasbeden kimse, o şey üzerinde üstün bir hakka sahip olduğunu iddia etse bile onu geri vermekle yükümlüdür. Davalı, o şeyi davacıdan geri almasını gerektirecek üstün bir hakka sahip olduğunu derhal ispat ederse onu geri vermekten kaçınabilir....

        Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ortak muris ... tarafından sürdürüldüğü, mirasçılar arasında usulüne uygun yapılmış bir taksimin bulunmadığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin muris ...'den mi yoksa oğlu Kadir'den mi geldiği, zilyetliğin muris tarafından sağlığında oğlu İsmet'e 11.11.1996 tarihli noter senedi ile devredilip devredilmediği konusundadır. Mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadığı gibi, muristen gelen taşınmazların usulüne uygun olarak taksim edilip edilmediği de araştırılmadan ve keşifte dinlenilen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif yapılmalıdır....

          Uyuşmazlık, mülkiyeti Hazineye ait olan yerde üstün zilyetliğin kimde bulunup bulunmadığında toplanmaktadır. Bu durumda, TMK.nun 981 ve devamı maddeleri gereğince, dava zilyetliğin korunması davasıdır. Davacı, bu yeri davalıyla ortaklaşa işleten kocasının iki yıl önce öldüğünü açıklamıştır. TMK.nun 984 maddesi uyarınca iki ay ve bir yıllık süreler geçmiştir. Davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle, şimdilik sair hususların incelemesine yer olmadığına, hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Nehrinin suları altında kaldığı, zilyetliğin sık sık fasılaya uğradığı ve ./.. 2007/1303-1025 Sh:2 zilyetliğin uzun süre kesilmiş olması nedeniyle 20 yıllık nizasız ve fasılasız zilyetliğin bulunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazda zilyetliğin başlangıç tarihi, sürdürülüş biçimi, öncesinin ne olduğu, taşkından önce iktisabı sağlayan zilyetliğin gerçekleşip gerçekleşmediği tam ve kesin olarak belirlenmemiş, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtirdiği şekilde 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Böylesine eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....

              Maddesine göre korunmaya değer ... bir hakkının ve zilyetliğinin olmayıp, bu hakkın ve zilyetliğin müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; Medeni Yasanın 984. Maddesinde anılan 2 ay ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı ... ; Lüleburgaz ilçesi ......

                Maddesine göre korunmaya değer ... bir hakkının ve zilyetliğinin olmayıp, bu hakkın ve zilyetliğin müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; Medeni Yasanın 984. maddesinde anılan 2 ay ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

                  Maddesine göre zilyedin müvekkilleri olduğunu, taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olmayıp Hazinenin malik olduğunu, tasarruf hakkının Hazineye ait olduğunu ve davacının Medeni Yasanın 987. maddesine göre korunmaya değer ... bir hakkının ve zilyetliğinin olmayıp, bu hakkın ve zilyetliğin müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; Medeni Yasanın 984. maddesinde anılan 2 ay ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Medeni Yasanın 937 ve 987. maddelerine göre açılan zilyetliğin korunması ve haksız el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu