Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [...en eski tarihli, 1970 ve 1980'li yıllar ile tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki raporlara göre dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, yalnızca zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi amacıyla önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan üç ziraat mühendisi, bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, imar ve ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğu, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı, zilyetliğin ne zaman başladığı ve nasıl sürdürüldüğü, kimden kime kaldığı yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklardan sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri, yukarıda...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının yapılan yargılamasında görevsizlik nedeniyle reddine dair ... 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması ... ile ... ve ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ......

        Ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmaz üzerinde 30-35 yıllık bağ bulunduğu belirtildiğine göre, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimler tarafından hangi tarihte imar ve ihya edildiği, imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıcı ve süresi, sürdürülüş biçimi, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı ayrıntılı biçim de yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak sorulmamış soyut ve yüzeysel anlatımlarla yetinilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile uzman bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Öncelikle, taşınmaz üzerindeki sürdürülen zilyetliğin denetlenmesi bakımından 1980 li ve 1990'lı yıllara ait ... fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro çalışmalarına esas olmak üzere fotogometri yöntemiyle düzenlenen haritanın, ve diğer resmi belgelerin ilgili yerlerden getirtilip dosyaya konulması gerekir....

          Taşınmazın belgesizden davalı adına kadastroda tesbiti yapılmıştır. Davacı Hazinenin savı karşısında, 3402 kadastro yasasının 14 ve 17. maddelerine göre kadastro tesbitinden öncesine ilişkin 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin ya da imar ihyanın varlığını davalının kanıtlaması gerekir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları, taşınmazın otunu biçmek suretiyle kullanıldığı şeklinde soyut olup, kullanıma ilişkin beyanlar maddi olaylara dayalı olmadığı gibi, taşınmazın kimden kime kaldığı, kimlerin ne süreyle ne şekilde kullandığı ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve kullanımın ekonomik amaca uygun olup olmadığı konuların da ayrıntılı bilgi alınmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilliyetliğin Tesbiti ile Zilyetliğin Kaydının İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden husumetten reddine diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

              tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar-ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri, yukarıda belirtilen hava fotoğrafları ve memleket haritaları denetlenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır....

                Bu tespit yapılırken üstünlük tanınan zilyetliğin ilgili zilyede mülkiyet hakkı kazandırıp kazandırmadığının herhangi bir önemi yoktur. Diğer bir yandan zilyetliğin korunması davalarında korunması istenilen zilyetlikle beraber herhangi bir ayni ya da şahsi bir hakkın bulunmasına gerek yoktur. Zilyetliğin korunması davaları sonucunda verilen kararlar TMK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca açılan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı mülkiyetin aktarılması talepli davalarda kesin hüküm teşkil etmez. Yargıtay'ın ve Dairemizin de kökleşmiş içtihatları bu yöndedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca iddianın niteliğine göre temyize konu dava az yukarıda da belirtildiği üzere mülkiyet hakkına dayalı olmayıp, salt zilyetlik hakkına dayalı olup, TMK’nın 981 vd. maddeleri uyarınca açılmış zilyetliğin korunmasına ilişkindir....

                  Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Somut olaya gelince; davacının, dava konusu olan ve iş yeri vasfındaki tapusuz taşınmazın zilyetliğini 18.08.2009 tarihinde tapusuz yapının zilyetliğinin devri sözleşmesi ile 65.000TL’ ye taşınmazın önceki hak sahibi ve zilyedi olan ...’ten satın aldığını, ...’in de bu yeri aynı nitelikteki bir devir sözleşmesiyle önceki hak sahibi ve zilyedi olan ......

                    UYAP Entegrasyonu