Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti ve korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin tespiti ve korunması davasının reddine dair Ceyhan Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.10.2009 gün ve 75/1179 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı mirasçılarıdan Emine Arpat tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,80 TL’nin temyiz edenden alınmasına 07.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen ........2012 gün ve 214/247 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-..., ..., ... ve .... bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı ...,... TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan ...,05 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, ....03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması ... ile ... ve ... aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.10.2013 gün ve 98/205 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nin 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

          Bu bakımdan işin çözümü, zilyetliğin korunması davası kapsamında değil, (TMK. m. 981 vd.) hakka dayalı bir dava olarak değerlendirilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekir. Mahkemece davanın HUMK.nun 8/II-3. maddesi kapsamında zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Toplanan deliller ve tüm dosya kapsımı ile dava dilekçesindeki açıklamalara göre, istek TMK.nun 981-984. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması talebine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 sayılı kararında aynen "...MK.896 (TMK.983) madde uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter. Bu halde hakim, yalnız davacının gerçek ise, zilyetlik halini tespit ederek tecavüzün önlenmesine karar verir. Bu karar zilyetlik konusunda kesin hüküm meydana getirmez. Zilyede mülkiyet hakkı vermez ve diğer tarafa mülkiyet iddiasıyla yetkili mercilerde başkaca dava açmak hakkına dokunmaz...." denilmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Gelibolu Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, el atmanın önlenmesi, zilyetliğin iadesi ve 845 TL'nin tahsili istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; taşınmaz değerinin mahkemenin görev alanını aştığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise: davanın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Saylı HUMK.'nun 8/II-3 maddesinde, taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davaların, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olup çekişmesiz yargıya tabi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetlik tespitine itiraz ve zilyetliğin tescili istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

                  Davalı ... vekili, idare mahkemesi görevli olduğu, zilyetliğin korunması şartları bulunmadığı, kira süresi dolmakla yeniden ihale ile kiraya verilmesi gerektiği, Belediye Kanunun 15. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle 2886 sayılı yasa uyarınca tahliye istendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesince; kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı taraf temyiz etmekle, Dairemizin 2008/13033-18243 sayılı kararı ile “davacı şahsi bir hakka dayandığından bu dava TMK.nun 981 ve müteakip maddelerinde belirtilen salt zilyetliğin korunması niteliğinde kabul edilmeyerek, HUMK’nun 8/ll, 3.maddesinin uygulama yer ve olanağı bulunmadığından, mahkemenin görevinin HUMK 8/1 maddesi gereğince dava olunan şeyin dava tarihindeki değerine (bir yıllık kira bedeline) göre tesbit edileceği” gerekçesiyle görev yönünün incelemesiz bırakılmasından dolayı bozulmuştur....

                    Davanın mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenilmesi mi, yoksa zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açılmış elatmanın önlenilmesi mi olduğunun açıkça tespiti, bundan sonra görev hususunun değerlendirilmesi ....” gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı tarafın açıklamalarına göre uyuşmazlığın TMK. nun 983. maddesinde belirtilen zilyetliğin korunması hükümlerine dayalı elatmanın önlenilmesi isteği olduğunun tespiti üzerine yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup, kural olarak yargılamanın her aşamasında itiraz üzerine veya resen incelenebilir. Somut olayda, davanın zilyetliğin korunması hükümlerine dayanılarak açıldığı bildirildiğine göre HUMK. nun 8/II-3. maddesi hükmü uyarınca görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu