Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın hakka dayanan zilyetlik tespitine itiraz istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki üstün zilyetliğin tespiti ile korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu nedeniyle Hazine adına tespit ve tescili yapılan dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, davacının taşınmazın beyanlar hanesine zilyet olarak tescilini talep ettiği anlaşılmıştır....
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Korunması K. Tur ve Tic. Ltd. Şti ile A. M.O.aralarındaki Zilyetliğin Korunması davasının reddine dair Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 22.02.2012 gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı tarafından vekil edeninin işletmesinin çatısına sanayi tüpü, klima cihazları, baca boruları .. vs koymak suretiyle müdahalede bulunulduğunu açıklayarak, davalının müdahalesinin menine, muhdesatların kaline, çatıya konulan demirbaşların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 27.09.2010 havale tarihli dilekçesiyle de; hakka dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi davasını bilirkişi raporu doğrultusunda zilyetliğin korunması (MK 981-984) davası olarak ıslah ettiklerini açıklamıştır....
Köyünde bulunan dava dilekçesinde hudutları ... taşınmazın zilyedi olduğunu ve Hazineye haksız işgal tazminatı ödediğini, 2002 yılında bu taşınmazın Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce 3083 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalılara kiraya verildiğini, ancak; Milli Emlak Müdürlüğünce 2006 yılında yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun ve 2924 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirileceğinin belirlenmesi üzerine, Tarım Reformu Edirne Bölge Müdürlüğünce kira sözleşmesinin iptal edilerek 25.09.2006 tarihinde uygulamaya son verildiğini, taşınmazın kendisine teslimi konusunda yaptığı başvurunun da sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi ile ... hakka sahip olması nedeniyle zilyetliğin tarafına verilmesini istemiştir....
Köyünde bulunan dava dilekçesinde hudutları ... taşınmazın zilyedi olduğunu ve Hazineye haksız işgal tazminatı ödediğini, 2002 yılında bu taşınmazın Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce 3083 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalılara kiraya verildiğini, ancak; Milli Emlak Müdürlüğünce 2006 yılında yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun ve 2924 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirileceğinin belirlenmesi üzerine, Tarım Reformu Edirne Bölge Müdürlüğünce kira sözleşmesinin iptal edilerek 25.09.2006 tarihinde uygulamaya son verildiğini, taşınmazın kendisine teslimi konusunda yaptığı başvurunun da sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi ile ... hakka sahip olması nedeniyle zilyetliğin tarafına verilmesini istemiştir....
Köyünde bulunan dava dilekçesinde hudutları ... taşınmazın zilyedi olduğunu ve Hazineye haksız işgal tazminatı ödediğini, 2002 yılında bu taşınmazın Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce 3083 Sayılı Yasa hükümlerine göre davalılara kiraya verildiğini, ancak; Milli Emlak Müdürlüğünce 2006 yılında yapılan inceleme sonucu dava konusu taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun ve 2924 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirileceğinin belirlenmesi üzerine, Tarım Reformu Edirne Bölge Müdürlüğünce kira sözleşmesinin iptal edilerek 25.09.2006 tarihinde uygulamaya son verildiğini, taşınmazın kendisine teslimi konusunda yaptığı başvurunun da sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalıların haksız müdahalesinin önlenmesi ile ... hakka sahip olması nedeniyle zilyetliğin tarafına verilmesini istemiştir....
Dava konusu taşınmazdaki bu belirlemeler ve dava dilekçesindeki açıklama dikkate alındığında dava, zilyetliğin korunmasına ilişkindir. TMK.nın 981, 982 ve 983. ve devamı maddeleri; mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK.nın 973.maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nın 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Bu açıklamalara göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nın 984. maddesinde açıklanan zilyetliğin korunması davası niteliğindedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/35 E. sayılı davası ile tazminat davası açtığını, Dörtyol Kaymakamlığının 07.05.2019 tarihli kararı ile zilyetliğin davacıya iadesine karar verildiğini, bu karara karşı Hatay 1. İdare Mahkemesinin 2019/446 E. sayılı davası ile men kararının iptali için davalı tarafından dava açıldığını ve bu Mahkemece iptal kararı verildiğinden davalının 831 parselde ekli krokide 831/B olarak gösterilen yerde zilyetliği nedeniyle vaki müdahalesinin menini istediği, Yerel Mahkemece, mülkiyeti Maliye Hazinesi ait yerde herhangi bir dayanağı bulunmayan zilyetliğin tespiti talebinde hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 983 ] "İçtihat Metni" Mehmet ile Musa aralarındaki zilyetliğin tespiti davasının kabulüne dair (Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 24.07.2009 gün ve 1092/713 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Mehmet vekili, dava dilekçesinde yer ve sınırları belirtilen bir parça tapusuz taşınmazı davacının 11.06.2006 tarihli adi senet ile davalıdan satın ve devraldığını, sera tarımı yaptığını, ancak davalının serayı söktüğünü, geçici çatma şeklinde bina yaparak tecavüz ettiğini ileri sürerek vekil edeninin Zilyetliğinin korunmasını istemiştir. Davalı Musa vekili, dava konusu taşınmazın vekil edeni tarafından davacıya satıldığının doğru olduğunu ancak, satış bedeli olarak kararlaştırılan aracın teslim edilmemesi nedeniyle zilyetliğin davalı tarafından geri alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
dan kimin tarafından satın alındığı ve üzerinde bulunan 3 katlı binanın kim tarafından inşa edildiği hususunda çelişkili beyanda bulunmuş mahkemece beyanlar arasında çelişki giderilmeden hüküm tesis edilmiştir. Somut olayda, taşınmazın üzerindeki binanın zemini bakımından TMK.nun 981 vd. maddeleri gereğince zilyetliğin korunması söz konusu olabilir ise de, davacı vekili, binanın tüm kardeşler tarafından yapıldığını, davalılardan ...'in diğer kardeşlerin kullanıma engel olduğunu açıklayarak, binanın tüm kardeşler tarafından yapıldığının tespiti ile davacıların zilyetliğinin korunmasını, yani davalı ... tarafından yapılan müdahalenin önlenmesini istemiştir. Olgu bu yönüyle TMK.nun 683. maddesi gereğince çözümlenmesi gereken müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir....
Maddesine dayalı elatmanın önlenmesi davası mı yoksa TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683.maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Somut olayda; davacı taraf, davada mülkiyet iddiasına dayalı olarak el atmanın önlenmesi yönünden talepte bulunmaktadır. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....