Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 21.02.2003 tarihli dilekçesiyle, ... (...)-......

    şerhinin silinmesini istemiştir....

      ten devralmak suretiyle zilyetlik hak iddia edemeyeceğinden tapudaki beyanlar hanesinde bulunan ... adına zilyetlik şerhinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı ...'in zilyetliğinin bulunmadığı, diğer davalı ...'un ...'ten devralmak suretiyle zilyetlik hak iddia edemeyeceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde Hazine'nin davasının kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereği kullanım kadastrosu yapılmıştır. Dava tarihinden önce 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 2. bendi ile; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur." hükmü getirilmiştir....

        beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesinin 2 nolu bendinde geçen "taşınmaz ve üzerindeki bahçe ... ile ... oğlu ...'ın kullanımındadır" şeklindeki şerhin iptali ile beyanlar hanesine "taşınmaz ve üzerindeki bahçe ... oğlu ...'un kullanımındadır" şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Davacı zilyetliğin kendisine ait olduğunu ileri sürerek zilyetlik şerhinin iptali ile adına şerh verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, mülkiyeti Hazineye ait olan çekişmeli parselin beyanlar hanesindeki davalı adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... kızı ...’ın zilyet olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının çekişmeli yeri 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 4. maddede belirtildiği şekilde kullanıldığının belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/07/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Davacı ... ve arkadaşları vekili, taşınmaz üzerinde 1972 yılında başlayan zilyetliğe dayanarak, taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile müvekkileri olan davacılar lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetlik Şerhinin İptali KARAR Davacı ..., dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki zilyetlik şerhlerinin iptalini istediğinden, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek ... (...). Hukuk Dairesine ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece ....01.2011 tarih, 2010/14288 E-2011/499 .... sayılı ilâm ile görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yüksek Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yüksek ... Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı ..., çekişmeli parselin kendi kullanımında olduğu iddiasıyla lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne,  çekişmeli 173 ada 16 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptali ile davacının kullanımında olduğu şerhinin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  in terekesi karşısında 3. kişi durumunda bulunan davalı ... adına zilyetlik şerhi verilmesinin hatalı olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 768 parselde davalı adına bulunan zilyetlik şerhinin iptali ile, fen bilirkişisinin 23.03.2015 tarihli rapor ve krokisinde (F) harfi ile gösterilen 1.581,25 metrekarelik kısımda davacı ... adına, (D) harfi ile gösterilen 442,00 metrekarelik kısımda davacı ... adına zilyetlik şerhinin verilmesine, ...'in davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla yatırılan bakiye temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Davacı tarafça zilyetlik şerhinin iptali istemi ile 11.05.2010 tarihinde dava açılmıştır. Kadastro mahkemesi askı ilan süresi içerisinde açılan davalara bakmakla görevli olup tutanağın kesinleşmesinden sonra ancak genel mahkemelerde dava açılabilecektir. Hal böyle olunca mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu