Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptal ve tescili, zilyetliğin beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilen zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26/07/2007 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit yada kadastro komisyonunca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler arasında görülür. Bir başka deyişle, kadastro davaları hakları çatışanlar arasında görülür. Dava, 2/B niteliği ile Hazine adına tespiti yapılan taşınmazla ilgili tutanağın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen davacının adının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğuna ve taşınmaz hakkında da sicil oluşturulacağına göre, husumetin tespit maliki Hazineye yöneltilmesi zorunludur....

      Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın ek 4 maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde adının ... olarak“ yanlış yazıldığı, ... olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.Davanın, 21.09.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kendi kullanımlarında olduğu iddiası ve adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 379,73 metrekarelik bölümde davacının zilyet olduğu yolunda tapuya şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesine davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı fiili kullanım iddiasının ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğundan çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemez....

          Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesinde “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü ve fiili kullanım dikkate alınarak karar verilmiş ise de, davacılar taşınmazın kök murislerinden kaldığını iddia ettikleri, yörede 1996 yılında yapılan 2/B çalışma tutanaklarında da taşınmazın ... ...’in kullanımında olduğu belirtildiği...

            Beşkardeşin kullanımında olduğuna dair şerhin iptali ile eylemli orman olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına ve tarla olan niteliğinin orman olarak düzeltilerek Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine ve niteliğine yönelik olarak açılmış kadastro tespitine itiraza ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda açılan davanın reddine, davacının dava konusu taşınmaza komşu 6, 8 ve 9 parseller aleyhine Kocaeli Asliye Hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine dendiği halde, gerekçeli kararda; davanın reddine, 126 ada 7 parsel numarası ile 675,82 m2 vüsatinde ve tarla niteliğiyle kadastro tespiti yapılan taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesinde taşınmazın kullanıcısının 2000 yılından beri .... kızı .....’in kullanımındadır şeklindeki şerhin .... kızı ... olarak düzeltilmesine ve bu şekilde şerhine, davacının 126 ada 6, 126 ada 8 ve 126 ada 9 parsellerin beyanlar hanesinde isimleri yazılı bulunan şahıslar aleyhine Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine denmiştir. Oysa, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t, 1991/7 E. – 1992/4 K.). SONUÇ....

                Yapılan kadastro çalışmaları sonucunda T2-i Maliye adına tespiti yapdan dava konusu parselin beyanlar hanesinde zilyet kısmına; davalı T4 ismi şerh olarak düşülmüş ve kadastro tutanağının bu şekilde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın bir kısmı (yaklaşık 1.800 m2 lik kısmı) yıllardır kendi zilyet ve kullanımında olmasına rağmen,yapılan tespit esnasında davalının zilyedinde imiş gibi sadece onun adı beyanlar hanesine yazıldığı, bu nedenle dava konusu parsele ilişkin tutulan kadastro tespit tutanağının beyanlar kısmında zilyet olarak gözüken kaydın iptali ile belirtmiş olduğu ve keşifte belirlenecek olan kısmın zilyetliğin kendi adına tescili için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğu, bu nedenlerle davasının KABULÜ ile ; dava konusu Samsun İli, Terme İlçesi, Yüksekyayla Mahallesi 147 Ada , 81 Parsele ilişkin tutulan kadastro tespit tutanağının beyanlar kısmına yazılan zilyetlik kaydının iptaline, dava konusu parseldeki taşınmazın belirtmiş olunan kısmın beyanlar hanesinde zilyetliğin...

                Hal böyle olunca, somut olayda beyanlar hanesi açık bırakılarak tespiti yapılan çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinin, Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırma yapılarak gerçek hak sahibinin (kullanıcının) belirlenmesi suretiyle doldurulması gerekirken, mahkemece dosya kapsamına ve kanuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddedilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Dava, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın .... maddesi ile eklenen, Ek-.... maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesinin düzeltilmesine ilişkin olup, anılan madde gereğince kadastro tespiti sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa taşınmaz üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle taşınmazın Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazların kullanım hakkının müşterek muristen intikal ettiğini ve murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilemediğini, bu nedenle taşınmazda kendilerinin de hak sahibi oldukları iddiasına dayanmıştır. Taşınmazın mülkiyeti Hazine'ye ait olduğuna göre taşınmazda tereke adına sürdürülen zilyetliğin Hazine'ye karşı da ispat edilmesi gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu