Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan HGK'nun 6.10.1993 gün 14423 E.-561 K.sayılı ilamında da vurgulandığı gibi, HUMK'nun 8/II-3.maddesinde yer alan "yalnız zilyetliğin korunması davaları" ile TMK'nun 982-984.maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gasp ve tecavüzden doğan davalar amaçlanmıştır. Taşınmazın zilyetliği zorla elde edilmişse zilyetliğin gaspı sözkonusudur. Salt bu davalar için basit yargılama usulü uygulanacağı ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu kabul edilmiştir(HUMK'8/II). Zilyetliğin korunması davası ile zilyet, zilyetliğinin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan, sadece zilyetliğini ileri sürerek basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanabilecektir. Ancak zilyet, zilyetliğinin dayandığı ayni yada şahsi bir hakkı ileri sürerek dava açtığı takdirde açılan bu dava zilyetliğin korunması davası olarak nitelendirilemez. Bu durumda da genel hükümlere göre dava olunan şeyin (hakkın) değeri dikkate alınarak görevli mahkeme belirlenmelidir....

    Ayrıca, dava 2012 yılında açıldığına göre, dava tarihinden geriye doğru 20 yıllık zilyetlik süresinin tesbiti için, 1986 ilâ 1992 yılları arasındaki hava fotoğraflarının da incelenmesi ve taşınmazdaki zilyetliğin hangi tarihte başladığının tesbiti gerekir. Bu nedenle; 1986 - 1992 yılları arasındaki hava fotoğrafları incelenmediği için kullanım olup olmadığı saptanmamış, ziraat bilirkişisi tarafından toprak analizleri yapılmadığı için kaç yıllık tarım arazisi olduğu açıklığa kavuşturulmadan ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının 2016/10075-2018/6523 davacı yararına oluşup oluşmadığı belirlenmeden karar verilmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın komşu parsellerine ait tapu kayıtları, kadastro tutanak örneği ve dayanağı belgeler, tescil ilâmı ile oluşmuş ise tescil dosyası getirtilerek, taşınmaz yönünü ne olarak okuduğu saptanması'' gereğine değinilmiştir....

      ara kullanılmamasının zilyetliğin kesildiği anlamına gelmeyeceği gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir....

        ara ara kullanılmamasının zilyetliğin kesildiği anlamına gelmeyeceği gözönünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir....

          "İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması istemli .. ile .. ve .., dahili davalılar .. ve .. aralarındaki zilyetliğin tesbiti ve korunması istemli davasının kabulüne dair . Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.12.2012 gün ve 232/796 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılar ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... adreste bulunan iki adet taşınmazın vekil edeninin eşi muris ... adına olduğunu,...'nın sağlık sorunları ile iradesinin sakatlandığını, taşınmazların zilyetliğinin 09.08.2005 tarihinde davalı ....'a, onun tarafından da hileli olarak davalı ...'ya devredildiğini, muris ...'nın hukuki tasarruf ehliyetinin bulunmadığını açıklayarak, satış işlemlerinin iptaline, davalı ... tarafından zilyetliğe yapılan müdahalenin menine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Söke Sulh Hukuk ve 1.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Tapu İptali ve Tescil ile Zilyetliğin Korunması istemine ilişkin olup, yargılama sırasında Asliye Hukuk Mahkemesince Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkin dava bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya Zilyetliğin Korunması istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, davacı tarafın belediye arazisi üzerindeki talebinin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi ise; zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Dosya kapsamından,davacının, Hazineye ait taşınmaz olduğunu ileri sürdüğü 148 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... ve ... il birlikte zilyedi bulunduğunu ileri sürerek zilyetliğinin Tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının taşınmazlar üzerinde mülkiyet veya başka ayni yada şahsi hak iddiasında bulunmayıp, Hazineye ait taşınmaz üzerindeki nizasız fasılasız zilyetlik hakkına dayandığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının zilyetliğin korunması davası niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK.'...

                Asliye Hukuk Mahkemesi ise; zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Dosya kapsamından,davacının, Hazineye ait taşınmaz olduğunu ileri sürdüğü 941 parsel sayılı taşınmazın 3.000 m2 lik bölümü üzerinde zilyedi bulunduğunu ileri sürerek zilyetliğinin Tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının taşınmazlar üzerinde mülkiyet veya başka ayni yada şahsi hak iddiasında bulunmayıp, Hazineye ait taşınmaz üzerindeki nizasız fasılasız zilyetlik hakkına dayandığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının zilyetliğin korunması davası niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK.'...

                  Asliye Hukuk Mahkemesi ise; zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Dosya kapsamından,davacıların, Hazineye ait taşınmaz olduğunu ileri sürdüğü 109 ada 317 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı ... ile birlikte zilyedi bulunduklarını ileri sürerek zilyetliklerinin Tespitini talep ettikleri anlaşılmıştır. Bu durumda, davacıların taşınmaz üzerinde mülkiyet veya başka ayni yada şahsi hak iddiasında bulunmayıp, Hazineye ait taşınmaz üzerindeki nizasız fasılasız zilyetlik hakkına dayandığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının zilyetliğin korunması davası niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK.'...

                    Asliye Hukuk Mahkemesi ise; zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesine göre sulh hukuk mahkemesi, "taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları" görür. Dosya kapsamından,davacının, Hazineye ait taşınmaz olduğunu ileri sürdüğü 108 ada 25,26,27,28 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 45 yıldır zilyedi bulunduğunu ileri sürerek zilyetliğinin Tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının taşınmazlar üzerinde mülkiyet veya başka ayni yada şahsi hak iddiasında bulunmayıp, Hazineye ait taşınmaz üzerindeki nizasız fasılasız zilyetlik hakkına dayandığı anlaşılmakla, davacı tarafın davasının zilyetliğin korunması davası niteliğinde olup, 6100 sayılı HMK.'...

                      UYAP Entegrasyonu