Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ayvalık Sulh Hukuk ve Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kiralanan taşınmazın kullanılmasına izin verilmemesinden kaynaklanan zilyetliğin korunması davasında görevin dava değeri olan yıllık kira bedeline göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, zilyetliğin korunması davasının da sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Ayvalık Sulh Hukuk ve Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, kiralanan taşınmazın kullanılmasına izin verilmemesinden kaynaklanan zilyetliğin korunması davasında görevin dava değeri olan yıllık kira bedeline göre belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğu, zilyetliğin korunması davasının da sulh hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      bilirkişileri kurulunca işaretlenmesi, yine ekişmeli bu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş süresi yönünden, gerekli görülmesi halinde, bölgeye ilişkin eski tarihli ... fotoğrafları ile memleket haritasındaki durumlarından yararlanılması, bu hususlarda da uzman ... bilirkişileri kurulundan rapor alınması, bu şekilde yapılacak araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; özellikle komşu parseller yönünden görülen davalar sonucunda ulaşılan sonuçlar ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalardaki kesinleşen hukukî durumlar ile, taşınmazların yalnızca ziraî faaliyete uygun eğim ve toprak yapısının olmasının yeterli olmadığı, aynı zamanda fiili zilyetliğin şekli ve süresinin de edinmeye elverişli olması, bir başka deyişle, zilyetliğin en az 20 yıl süre ile malik sıfatı ile ve ekonomik amaca uygun kullanım şeklinde sürdürülmesi gerektiği de gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi …” gereğine değinilerek...

        bilirkişileri kurulunca işaretlenmesi, yine ekişmeli bu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş süresi yönünden, gerekli görülmesi halinde, bölgeye ilişkin eski tarihli ... fotoğrafları ile memleket haritasındaki durumlarından yararlanılması, bu hususlarda da uzman ... bilirkişileri kurulundan rapor alınması, bu şekilde yapılacak araştırma, inceleme ve uygulama sonucunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; özellikle komşu parseller yönünden görülen davalar sonucunda ulaşılan sonuçlar ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalardaki kesinleşen hukukî durumlar ile, taşınmazların yalnızca ziraî faaliyete uygun eğim ve toprak yapısının olmasının yeterli olmadığı, aynı zamanda fiili zilyetliğin şekli ve süresinin de edinmeye elverişli olması, bir başka deyişle, zilyetliğin en az 20 yıl süre ile malik sıfatı ile ve ekonomik amaca uygun kullanım şeklinde sürdürülmesi gerektiği de gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi …” gereğine değinilerek...

          O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait 1987 ile 2007 tarihleri arasındaki tüm hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritaları ile varsa belirtilen tarih aralığına ait tüm ortofoto haritaları getirtilerek, bundan sonra mahallinde önceki keşiflerde görev almayan halen bakanlık ve bağlı birimlerinde görev yapmayan toprak konusunda uzman bir ziraat mühendisi, iki harita - jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve bir harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdiği tanıkların tümü hazır olduğu hâlde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, zilyetliğin türü, zilyetliğin terk edilip edilmediği, zilyetliğe konu edilip de zilyetlik terk edilmiş...

            Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek sulh hukuk mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK 25.11.2009 tarihli 2009/9-518, 2009/573 sayılı kararı da aynı yöndedir. Madde içeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere, yalnız zilyetliğin korunmasına ilişkin davalar, dava değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince görülecektir. Maddede yer alan "sadece zilyetliğin korunması davaları" ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 982. ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğin gaspı ve zilyetliğe saldırıdan ... davalar amaçlanmıştır....

              Tapu dışı satıma değer verilebilmek için, kadastro tesbiti sırasında zilyet olan kişinin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından iktisap ettiğini ve tesbit tarihine kadar zilyetliğin 10 yıl süreyle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla kullanıldığını kanıtlaması yeterlidir. Ayrıca Kadastro Kanunu'nun 15/2. maddesi uyarınca taşınmaz malın bu suretle bir kısmının da iktisabı mümkündür. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın ve zilyet olan kişiler arasında muvazaa iddiasından söz edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4753 sayılı Kanunda öngörülen kısıtlama ile ilgili hükümlerde kanunla kaldırılmış bulunmaktadır. Hal böyle olunca; temyiz eden kişilerin tapu dışı satımla ilgili bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanarak ve mahallinde keşif yapılmak suretiyle deliller değerlendirilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir....

                KADASTRO TESBİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 109 ada 125 parsel sayılı 348436,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı S....... S....., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın bir bölümü aleyhine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı S....... S..... tarafından temyiz edilmiştir....

                  Çekişmeli taşınmaza komşu olan 123 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tesbiti mera olarak kesinleşmiştir. Mahkemenin keşifteki gözleminde de, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal yada yapay her hangi bir ayırıcı unsurun olmadığı belirtilmiştir. Ziraatçı bilirkişi ise çekişmeli taşınmazın mera parseline % 30-40 civarında bir eğimle yükseldiğini, komşu mera sınırından itibaren de % 60-80 civarında keskin bir eğime sahip, yabani yonca, korunga ve fiğ bitkileri, çayır üçgülü türevleri, yabani arpa türevleri, kelp kuyruğu gibi otları bulunan çayır vasfında bulunduğunu bildirmiştir. Taşınmazın konumu, toprak yapısı ve bitki örtüsü, kesinleşen 123 ada 16 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmaza komşu olması hususları nazara alındığında, çekişmeli parselin mera olduğunun kabulü zorunludur. Meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2023 NUMARASI : 2021/561 2023/133 DAVA KONUSU : Zilliyetliğin Tesbiti Ve Korunması İstemli (Orman Niteliğini Yitiren Taşınmazlarla İlgili) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili hazine adına kayıtlı olan ve arman sınırları dışına çıkartılan dava konusu 9001 Ada 5 Parseldeki gayrimenkulü Nami Çamlıca adındaki şahıstan muvafakatnameyle devraldığını, Muvafakatname tanziminden önce düzenleme şeklinde 21.03.2011 tarihinde Kartal 16....

                    UYAP Entegrasyonu